bir sürü haller içinde...

2 Ekim 2012 Salı

Ulaş'la evde tek başına

Tatilleri, yazlıkları, anneanne/babaanne'leri bitirdik. Yaklaşık 2 haftadır Ulaş ve ben'iz evde.

O kadar söylendim, kızdım, kırıldım ama destekleri fazlaymış kendilerinin. Meğer Ulaş gündüzleri epey huysuz ve yorucu olabiliyormuş.

Meğer uyumuyor, sürekli mızıklanıyormuş.







Şekil 1-A:
Gözler minnacık, uyku tavan, halen oyna benimle isyanları.
PS: Telefonu görünce susup bakıyor sıpa :)











Meğer  bir taraftan Ulaş tosbağsını eylerken bir taraftan akşam için yemek hazırlamak, evi temizlemek/toparlamak, ütü, çamaşır, bulaşık yapmak pek bi imkansızmış (ev kadını mode on).

Meğer Ulaş sıpası mütemadiyen gezmek, kucakta taşınmak, konuşmak, ilgilenmek istiyormuş.

Meğer bebek misali yatayım, oynayım, döneyim, yuvarlanayım demezmiş.

Meğer Ulaş'la gün 6:30-20:30 arası sürekli hareket, sürekli koşturma ve aralıksız-molasız iş demek-miş.

Tamam bu kucakçılık, gezentilik, bu ilgi-alaka isteği tabikine anneanne/babaanne yadigarı, bir düzen kuramamızın en büyük nedeni evden uzak- müdahalelere yakın oluşumuz olabilir. Olabilir de akşam yemeği düşünmemek de lüksmüş arkadaş.

Ayrıca bu tosbağ kendisine "tembel" dediğimi duydu sanırsam. Bir dakika sakin durmaz oldu. Hayır hala tam tur dönüşü sergilemedi bizlere ama, kendini oradan oraya atmakta. Zaten yalnız durmuyor, isyanları oynuyordu, artık bırakamıyorum da.

Tüm bu tantana, uyku mızıklanmaları, gezme/kucakta takılma alışkanlıkları ve de üstüne ev işi stresi beni bitirmiş durumda. Resmen işe başlamak istiyorum. Gece 2den önce yatmayan ben 11i zor görüyorum. Ulaş uyurken onu özleyen, uyansın da oynayalım diyen ben tüm mahalleye gürültü nedeniyle savaş açmak üzereyim.

Sözün özü "yorgunum dostlarım, yorgunum artık"


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...