bir sürü haller içinde...

25 Şubat 2013 Pazartesi

koççççum benim

Üniversiteye gireceğim dönemde böylesine popüler değildi psikoloji.

Ben de başarılı öğrenciyim, tüm öğretmenler, çevrem annem babam tutturdular bilindik meslekleri: Hukuk oku, siyasal oku, -o zamanın popüler bölümü- işletme oku.

İnadım inat dedim "psikoloji okuyacağım", ODTÜ'de okuyacağım.

Pehpehpeh. Acayip de ukalayım. Ben mezun olana kadar çok iş alanı açılır psikologlara diyorum.

Sonunda herkesi ikna ettim. Bilerek ve isteyerek ve çok severek seçtiğimi bu bölümü.

Bir gün pişman olmadım seçimimden. Hep çok severek okudum- hala daha okumaktayım-, çok severek çalıştım.

Ve yanılmadım. Birdenbire tüm özel üniversitelerde "psikoloji" bölümü açıldı. Pek çok kamu kurum, kuruluşu psikolog almaya başladı.

Ama bir konuyu öngörememişim.

ŞARLATANLAR!!!!!!

21 Şubat 2013 Perşembe

gözlemlemece

Yeni bir gözlem değil aslında uzun zamandır gördüğüm bir şey...

En son hiç beklemediğim bir yerde/birinde de rastlayınca yazayım bari dedim.

Eğitim durumu, işyaşamı, kültürel ve entellektüel becerileri, her şeyi bir yana kadın hep aynı bir noktada.

Öğretilmişlik mi, toplumsal beklenti mi??? Bilmiyorum...

Kadının içindeki canavar mı açığa çıkıyor yoksa anne olunca?..

Sadece bize mi has? Tüm dünyada da böyle mi??

15 Şubat 2013 Cuma

9.ay



%75 tamamlandı. Ulaş tosbağsı yavaş yavaş yaşına yaklaşıyor. 9 ay bitti.

Artık tosbağ ayaklandı. Bu ayki en büyük faaliyet "sıralama" yani koltuğa tutunup yürüme kısmı. Hatta arada elleri bırakma çalışması bile  yapıyor.

Düz duvara tırmanma konumuna geçti tospik. Duvarlar da dahil herbişeye tutunup kalkmak onun için bir hobi oldu artık. Resmen her şeyi deniyor..

8 Şubat 2013 Cuma

gitane unchained :))


Allaaam sonunda. Rüya değil, hayal değil... Sonunda sinema salonunda oturup patlamış mısır kokusu eşliğinde film izledim. Hala inanamıyorum. Gerçek miydi? :)



Film bozulmadı, iptal olmadı, bir kaç teknik arıza umutsuz bakışıma karşın çok uzamadan halloldu, onlar da olmasa zaten hayatta olduğuma inanmazdım.



Sahalara -abartı oldu, gene 1 sene gidemeyiz biz bu gidişle- Tarantino filmiyle dönmenin en büyük handikabı gecenin 2sinde evde olmaktı. Ama ama ama....

5 Şubat 2013 Salı

kendi ayakları üzerinde

Ulaş 2,5-3 aydan beri ayaklandı.

Artık bu konuda master düzeyine gelip sıralamaya bile başladı.

Ulaş'ın felsefesini çözdüm artık bir şeyi yapabiliyorsam yapmalıyım diyor. 3. ayında oturuyordu ve yatıramıyorduk kendisini. Oturabilyorsa neden yatsındı ki... 5,5 aylıktan beri de ayakta durabiliyor ve neden oturması gerektiğini anlamıyor.

Kişiliğin çok önemli bir parçası, mizaç denen kısmı, doğuştan geliyor galiba. Üzerine oturuyor diğer her şey. Çok uzağına da çıkamıyor. Ulaş tosbağsı da hırslı bir çocuk. Bana çekmiş heralde :) özeleştiri babında.

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...