bir sürü haller içinde...

13 Eylül 2018 Perşembe

yeni hayat

Bu yaz sonunda başladı: "yeni bir hayat başlıyor değil mi anne?" "Artık yeni bir hayat başlıyor." Peşi sıra bir regresyon: bebeksi konuşmalar, yakamdan ayrılmamalar... Konuşsam "yok annecim o kadar da farklı değil" desem de bir işe yaramadı. Dedik yaşayacak görecek.

Sonra oryantasyon oldu. Biraz toparladı. Yeni hayatın o kadar da yeni olmadığını, eskisinin biraz daha değişik versiyonu olduğunu anlatmaya çalıştık. Ama halen tam olarak olmuş değil. Kafasında ilk okullu olmayı nasıl kodladıysa bir yandan büyüdüğüne seviniyor, bir yandan büyümeye direniyor. Mesela ilk gün "kendimi sadece serviste okullu gibi hissettim" dedi öfkeli öfkeli. Neden?? "OKULDA BİZE BEBEK GİBİ DAVRANIYORLAR!!" Ne bekliyorsa :)

Tabi ki ben bu konuda her zamanki gibi onun ihtiyaçlarını öncelliyorum. Bebeksi konuşmaya mı ihtiyacı var ok sorun yok konuşsun biraz, bol sarılma, kucaklaşıp öpüşmeye mi ihtiyacı var. Tamam o zaman sarılalım bol bol.. Yalnızca arada ilkokulun o kadar da değişik olmadığını anaokulunda yaşadığına çok benzer şeyler yaşayacağını ve artık bu konularda deneyimi olduğu için daha kolay baş edeceğini hatırlatıyorum. O kadar...

Yeni hayatla ilgili olarak benim en büyük kabusum ise erken kalkıp servise yetişmek :) Şimdilik sıkıntı yok. Önder kalkıyor yumurtayı, sütü hazırlıyor, Ulaş'ı, beni kaldırıyor. Ben de Ulaş'ı giydirip, yedirip hazırlayıp veriyorum servise... Ama Ulaş zorlanıyor erken kalkmaktan sanki, yada henüz dillendirmediği bir sıkıntı mı var okulla ilgili içinde bilemiyorum. Tabi yeni bir ortam, yeni ilişkiler bir miktar geriyor. Üstelik anaokulundan tanışan eski arkadaş olan çocuklar arasında kendine yer yapma, kendini gösterme stresi de cabası.

Çözülecek. Çözüleceğini biliyorum. Okulu ve dersleri de sevdiğini biliyorum.

Bakalım. Her adım bir challenge değil mi?
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...