bir sürü haller içinde...

27 Mart 2014 Perşembe

baharrrrrr

Çok fena garip hallerdeyim..

Sabah sabah evden okula giderken ayaklarım beni taşımayacak düşüp bayılacam diyordum.. Tüm kemiklerim zangırdıyor, vücut parçalarım beynimin hakimiyetini kabul etmiyordu... Gözlerim kapanmak için, kafam dayanmak için yer arıyordu...

Hayır öyle çok uykusuz da değildim.. Akşamdan kalma, hasta yada başka bişey.. Her şey normaldi de ben değildim...

Okulda çalışıp tartışırken biraz toparladım ama halen okuduğumu anlama ve kendimi ifade de ciddi sıkıntılar yaşıyordum... Bahar yorgunluğu dedim sonunda tanım bulamayınca...

Bir şekilde başladık teze... Resmen ve gerçekten...


Çıktım bir kahve içtim, biraz okudum otobüsü beklerken.. Kahvenin içinde mi bir şey vardı, bu teze başlamanın heyecanı mı, nedir ne değildir bilmiyorum..

21 Mart 2014 Cuma

özgürlüğümüz kısıtlanamaz

Daha önce belirtmiş olduğum olduğum gibi sosyal medyayı kullanmayı pek de beceremem.. En beceremediğim de twitter.. Ama bunun hiç önemi yok. ÖZGÜRLÜĞÜMÜZ KISITLANAMAZ!!!!

Aşağıdaki makale her şeyi anlatıyor zaten..


Bu bir ortak yayındır. Bu konuya duyarlı birçok blogda bugün bu yazıyı göreceksiniz.
***

Özgürlüğümüz kısıtlanamaz
#TwitterBlockedinTurkey
T.C. Anayasası
VIII. DÜŞÜNCEYİ AÇIKLAMA VE YAYMA HÜRRİYETİ
Madde 26
Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma haklarına sahiptir.

Dün gece yarısı ülkemizde anayasa ihlal edilmiştir. Uluslar arası bir sosyal paylaşım ağı olan Twitter’a erişim farklı mahkeme kararları ile engellenmiş, halkın kendisini ifade etme ve haber alma özgürlüğü kısıtlanmıştır.
T.C. Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan dün Bursa’da düzenlediği seçim mitinginde “Twitter mwitter, hepsinin kökünü kazıyacağız Uluslararası camia şöyle der, böyle der hiç umurumda değil. Herkes Türkiye Cumhuriyeti’nin gücünü görecek.” dedikten ve Başbakanlık Basın Müşavirliği’nin “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının bazı linklerin kaldırılmasına ilişkin mahkemelerden çıkarmış oldukları kararların uygulanması konusunda Twitter yetkililerinin duyarsız kaldıkları bir süreç söz konusudur. Mahkeme kararlarını umursamama, hukukun gereğini yerine getirmeme biçimindeki bu tutumda bir değişiklik gözlenmemesi halinde, vatandaşlarımızın mağduriyetini gidermek için teknik olarak, Twitter’e erişimin engellenmesinden başka çare kalmayabileceği belirtilmektedir” açıklamasından sadece bir kaç saat sonra gece yarısı Twitter’a Türkiye’den erişim yasaklanmıştır. Internet servis sağlayıcılarına ulaşan mahkeme kararları ile Twitter’a ülke sınırları içinden erişim kapatılmış, mobil cihazlarda kullanılan 3G erişimi de aynı şekilde engellenmiştir.

Yasakların ve sansürün bir çözüm olmadığını, sosyal medyanın susturulamayacağını, özgürlüklerin sansür yoluyla kısıtlanamayacağını herkesin görmesi, bilmesi gerekir. Bunu dün gece Twitter yasaklandıktan kısa bir süre sonra DNS ayarlarında değişiklik yaparak veya VPN, Hotspot Shield gibi bazı programlar üzerinden mecraya giren milyonlarca Türk kullanıcısı da göstermiştir.

20 Mart 2014 Perşembe

marifetler #unknown

Temizlik için gelen abla sakız çiğniyor, Ulaş da karşısına geçmiş, çiğneme hareketi yapıyor pür dikkat :))

Boğazına havuç kaçırdı ama ciddi bir durum değil, biraz da maymunluktan öksürüyor.. Baktı bende haraket yok, sırtına vuruyor.. Sırtına vurmam lazımmış :))

Bu aralar yatırıyorum, yarım saat kadar sonra yanına çağırıyor.. Her gün bir icat.. Geçen gece ev biraz serindi yorgan örttüm üstüne.. Kalkmış battaniyeyi çekiştiriyor ve buyuruyor beyimiz onu örtecekmişiz.. Dün de iki küçük hayvan oyuncağı yatağında kalmış, onları bana vermek istemedi ısrar etmedim.. Onlarla yattı... Bir süre sonra  uyaran bir tonla sesleniyor: Anneaaa gittim.. Doğruldu yatağından elindeki hayvanı üzerime salıyor mööööö.. ama yavrım möö öbür elinde bu at demedim.. Karanlık ne de olsa.. Hadi yat annecim uyu, uyku saatin geldi dedim yalnızca.. Kahkahalarımı ağzımın içinde tutmaya çalışrken..



18 Mart 2014 Salı

hangi ölüme üzülmeli

İnsan üzüleceği şeyleri seçebilir mi?

Hayata bakışımız, politik duruşumuz, milliyetimiz, dinimiz.... bizi etkiler mi üzüleceklerimizi seçmekte??

Yoksa yalnızca vicdan mıdır bizi ölüme üzülmeye iten??

Ölüm allahın emri diyor ya şair.. allahın emri de genç ölümler beklenmedik ve çoğunlukla da trajik olduklarından daha fazla travmatik etki yaratıyorlar.. Büyük boşluklar yaratıyorlar arkalarında.. Boylarından, bedenlerinden büyük boşluklar..

Ölümün nerede olduğu, nasıl olduğu da önemli değil ki... İster mısırda içsavaşta, ister ABD'de bir okulda, ister İstanbul'da sokakta olsun.. Bir anlamı yok.. Bir anlamı olmamalı..

Ama var-mışşşş.. Seçiyormuş insanlar kime üzüleceklerini.. Ve dolduruyorlarmış bu seçimin içini yalan yanlış bilgiler ve gazlarla..

İnsanlar gencecik çocukları ölümlerinden ötürü bile suçlayabiliyormuş..

Bugün 18 mart.. Aklıma geldi.. Biz ki savaştığımız, öldürdüğümüz Anzak askerlerine bile üzülmemişmiydik.. Onlar için anıtlar dikip siz de üzülmeyin analar dememişmişdik.. Ne zaman yitirdik bu vicdanı.. Ne zaman bu kadar taş yürekli, bu kadar at gözlüklü olabildik..

Yavrusunun ölümüne de üzülme yok hakkı annelerin.. Ölmeye de hakkı yok insanların.. Hesap sormaya hiç yok.. Önemli olan istikrar.. Önemli olan piyasa etkisi.. Önemli olan birisinin nasıl tanımladığı olayları.. Başka bir tanım mümkün değil.. Kesinlikle ve tartışmasız olarak doğru olan o...

Peki seçin bakalım üzüntülerinizi.. Ben seçemiyorum.. İçim acıyor.. Hem ben size de üzülüyorum..

14 Mart 2014 Cuma

babayla 3 gün

Hizmetiçi eğitim vesilesiyle Antalya'ya gitmem gerekti 3 gün.. Ulaş'ı bırakmak yada bırakmamak ikilemi içine girdim haberi ilk aldığımda.. Onun düzenini bozmak, tam alışmışken yeniden uyku alışkanlığına çomak sokmak, hava değişimi, yağmur ve soğuk tahminleri vsvsvs.. Ama evde bırakmak da ayrı bir düzen değişimi.. Benim yokluğuma nasıl bir tepki vereceği bir bilinmez.. Benim onun yokluğuna nasıl tepki vereceğimse arzu edilmez :))

Ayrıca, 3 yaştan önce gece ayrılmaya da pek olumlu bakmıyorum bir psikolog olarak.. Yani insanlar 3 aylık bebeği bırakıp gitmek durumunda kalıyor tabi ama, seçenek varsa kullanmak daha uygun geliyordu.. Kullandım :))

Böylece Ulaş, Önder ve ben yağmurlu bir akdeniz havasında 3 günlük bir tatil yapmış olduk.. Yani onlar tatil yaptı, ben iş :))

12 Mart 2014 Çarşamba

bazen

Bazen hiçbir şey yazmak gelmiyor insanın içinden.. Hiçbir şey söylemek... Söyleyecek sözün olmadığından değil.. Çok fazla söz ve hiç eylem durumundan..

Bazen yapabileceği tek şey, oğluna daha da sıkı sarılmak oluyor bir annenin.. Oğullarının tabutuna sarılan annelerle ağlarken...

Bazen 2 yaşına bile gelmemiş bir çocuk siliyor gözlerinizi.. neye ağladığınızı bilmeden, maymunluk yapsam geçer mi diye düşünerek suratını şekilden şekle sokarken...

Bazen hiçbir gözyaşı dindirmiyor acıları...

15 yaşında çocuklar ölürken...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...