bir sürü haller içinde...

20 Ağustos 2021 Cuma

Gecikmiş bilanço: 2020 ve diğerleri

 ¡Holaaaa! sekiz ay önce yapmam gereken bir şeydi bu aslında. Ancak 2020'de ve maalesef 2021 başında hayatımda olan değişimlerin sonucu olarak hiç canım istemedi. Başladığım yazıyı biraz değiştirerek toparlayalım, artık kendimizi toparladığımıza göre... 

---------oooooo--------

2020 hayatımda 1998'den beri yaşadığım en farklı yıldı. yani 2003 var (mezuniyetim İstanbul'a taşınmam), 2009 var (evlenmem), 2012 var (Ulaş'ın doğumu💗) hayatımın defalarca tepe taklak olduğu, bambaşka yollara girdiği yıllar ama 2020 baMbaşkaydı.


Aslında öykü şu yandaki ile başlamıştı, 2020'nin ilk günü...

Tarih 21. yüzyılının yirminci yaşını bitirirken ben de bu gezegendeki 40. turumu bitirmeye hazırlanıyordum ve 2020'nin ilk günü bisikletler, döngüler, dönmeler, tekrarlar, tamamlanmalar üzerine epey düşünüp durdum. Bilmem fark etmeden evrene bir mesaj mı gönderdim? ¡¡Be careful what you wish for!!!! Aslında bir dilek de dilememiştim ve tabiki tüm dünya gibi ben de başımıza ne geleceğinden habersizdim. 

Sonra dünya dönmeye günler günleri kovalamaya devam etti ve hadiiii hepimiz hikayeyi biliyoruz: minicik bir canlı hayvanlardan insanlara geçmeye ve dünyayı gezerek onları öldürmeye karar verdi. Sonra dünya DURDU!! Dönmemeye karar verdi. Bisikletin tekerlekleri dönüyordu, gün geceyi kovalıyordu, kış bahara dönüyordu, ama dünya duruyordu. 


Sonra biz de durduk ve hayatımıza baktık, olmak istediğimiz yerde değildik, yaşamak istediğimiz gibi yaşamıyorduk, sanki bir akıntıda sürükleniyor ve nereye gittiğimiz bile bilmiyorduk, Ulaş'ın okulu kapatılmış, Önder iş yapamıyordu, anlamsız bir boşluktaydık ve yeni değildi aslında bu uzay boşluğu hissi biz yeni tanımlıyorduk. "Taşınalım mı?" dedi Önder. "Neden, nasıl, nereye???" "Tayin iste çekip gidelim" "Amaaan taş atçam da kolum mu yorulcak nasılsa tayin çıkmaz" Dedim içimden istedim çıktı!!!

Sonra aslında çok da fazla düşünmeden aldık bohçamızı döndük baba evine.

Şimdi çocukluğumun geçtiği evde çocuğumu büyütüyorum. Aynı bahçeye bakarak içiyorum kahvemi ama çocukluğumun erik ağacı öldü, bir de desteğim, sırdaşım, kıymetlim amcam öldü.

Hayat öyle bir noktaya getirdi bizi, 2020 bambaşka bir kapı açarken, 21 başında bildiğimiz kapılar kapandı. 

Sonra tekerlekler dönmeye devam etti. Bir şekilde -yavaş da olsa- dünya da dönmeye devam etti ve yaralar kabuk bağladı, acılar arka plana saklandı, biz yaşadık.

Başka bir adım daha attım hayatımda, lisans, yüksek lisans ve doktora bittikten sonra alanımda alacağım diploma kalmadığından yeniden üniversite sınavına girdim İspanyol dili edebiyatına başladım. Pandeminin genç kitle için olumsuz olan tarafı bana nimet oldu ve online eğitimle İspanyolca hazırlığı bitirdim. Bu kış epey zorlayıcı oldu ama benim için, büyük oranda çalıştığım, iş-ev-çocuk sorumluluklarıma bir de okul eklenince sınav kaygısı/başarı odaklanması ile epey stresli ve yoğun geçti. Ama oldu!!

¡¡¡Felicitaciones para mi!!!

İşte böyleeee. enteresan, yoğun, stresli bir yılı her şeye karşın hayatta kalarak bitirdik. Önümüzdeki yıllardan temennim tek temennimin hayatta kalmak, tek başarımın bunu becermek olmaması. 

Sevgilerrrrr.. ¡¡¡Buenos Dias!!!!







Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...