bir sürü haller içinde...

31 Ocak 2014 Cuma

ulaştan (yinebilmemkaçkare)

Sabah yanımda takılıyoruz, gözümü gösteriyor: gööö, kaşımı gösteriyor: kaa, burnumu gösteriyor unum, ağzımı gösteriyor aııç, kulağıma uaaa, (adını da öyle söylüyor uaa :)) Şaşkına döndüm, konuşmayan evladım bir anda dile geldi.. Zaten hep sabahları dilleniyor bizim düdük :))

Çöp kovasını tutmuş taşıyor, bir baktık yatak odasına götürmüş, ışığa boyu ermiyor ya, ışığı açacak orada oynayacakmışşş..

Televizyonda şirinler var.. Açık ama izlediğimiz yok, oyun oynuyoruz ailece.. Hele Ulaş, baktığını bile sanmıyoruz.. Yanılmışız.. Bir anda koşa koşa oyuncak sepetine gitti aradı taradı, Şirin Babasını buldu.. Aldı, geldi, oturdu.. :))



Ulaş pizza yerken....


Bir süredir kaç yaşındasına 2'yi öğretmeye çalışıyoruz.. Söylemesine söylüyor da parmakları bir türlü beceremiyor, sinirleniyor.. Eskiden 1 yapıyordu, şimdi onu da yapamıyor, beklenti o olmadığı için, soruyu duymazdan gelmeyi tercih ediyor çoğu zaman.. Geçen gösterdi, bak annecim gösterdin işte dedim.. Şaşkın şaşkın parmaklarına bakıyor...

Balkona çıkıcam, yanıma gelmesini istemiyorum.. Ama dediğim gibi bu aralar epey yapışık bana.. Kapıda falan ağlıyor.. Hatta çıkacağımı anlayınca başlıyor elimi tutup dolaşmaya.. Neyse, gene elimi tutmaya çalışıyor.. Annecim senden olgunca davranmanı bekliyorum, ben balkona çıkıcam.. (Yaaaaa) 5 dakika sonra gelicem (yüzde bir yumuşama) sen de olgunca beni bekleyeceksin tamam mı?? (kafa sallandı) ve ne hikmetse, gerçekten ağlamadan, kapılarda tırmalamadan, babası ile oyun oynadı.. Gelince teşekkür ettim kendisine bu olgun davranışı nedeniyle.. :))

Bu olgunca söylemi tuttu yaa, her yerde kullanayım dedim.. Ama yer mi, tabi ki yemedi.. Gece olgunca uyur musun kendine kendine (iki yana sallanan kafa, göbeğe pıtpıt- türkçesi hayır beni pışpışla :) Neyse dedim sonra fazla da kullanıp, değerini düşürmeyelim sözcüğün :))

Bir de 1-2-3'ümüz var ki nicedir yazmak istiyorum unutuyorum.. Benim tehdidim.. 1-2-3.. Ulaş 3'e kadar sayıyorum, hemen onu bırak. 1... 2.... ve Ulaş elindekini bırakır.. Her şeyde böyle.. 3'e gelmeden dediğimi yapıyor.. Haaa unutmadan..şimdilik :))

Akşamları internetten çocuk şarkıları açıp dans ediyoruz.. İngilizce şarkılar daha güzel olduğundan onları açıyorum genelde.. Hoplayıp zıplıyoruz.. Favorimiz I can do it, jimnastik yapıyoruz, çığlık atıyoruz.. Bağır annecim diyorum.. şarkı screaaaam deyince.. Bizimki şaşkın şaşkın bakıyor önce.. Her zaman kızdığımız şeye nasıl izin veriyoruz diye.. Artık alıştı gerçi, bir sevinç çığırıyor..

Bir de not düşmem lazım ki ilerde koyu renklere abone olduğunda inkar edemesin. En sevdiği renk SARI.. Sarı arabası elinden düşmüyor, boyama yapacağımızda bana başka renk verirken kendi illa sarıyı alıyor..

Ulaştan haberler ayın sonu günü itibarıyla böyle...





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...