bir sürü haller içinde...

9 Ocak 2014 Perşembe

şimdi haberler...

Daha henüz ortaokul hazırlık snıfındayken Antalya'ya tatile gitmiştik ailece.. Orada yaşlı bir Alman çiftle tanıştı bizimkiler..Her yemekte birlikte oturuyor sözel dilden çok vücut diliyle kopkoyu sohbetler ediyorlardı.. Senelerce mektuplaştılar bile, birbirlerinin dillerini bilmeden.. Alman teyze mektupları bir Türk komşusuna tercüme ettiriyordu, annem de halasının kızına.. Bir şekilde birbirlerinin hayatlarında yer aldılar, yıllarca, bir daha hiç görüşmeden..


Birbirlerinin dillerini bilmeden, ortak bir dil bile bilmeden, öyle sohbetler yaptılar ki.. Mesela  en aklımda kalanı annemin öğretmen olduğunu öğrendiklerinde verdikleri tepkiydi.. Okula böyle mi gidiyorsun diye sordular.. Yani annemin o anki makyajlı, açık ve şık halini kasterek.. Annem ve babam hararetle tabiki diye başladılar annem okulda etek-ceket giydiğini, başının açık olduğunu, tüm öğretmenlerin bu şekilde olduğunu anlattı vücut haraketleri ile ve tek bir sözcüğü yineleyerek Atatürk..

Neyse mevzu bu değildi, saptırmayalım.. Yemekten sonra her akşam adam apar topar kalkar odasına giderdi.. Haberleri izlemeye gidermiş meğer.. Hiç aksatmadan her gece çıkar ülkesinde olup biteni öğrenir.. Yarım saat kadar sonra çaya yetişirdi.. ve sohbete kaldığı yerden katılır, arada haberleri bizimkilere aktarırdı..

Dedem de her akşam, saati sorardı hiç unutmam.. TV açık değilse, illa bizi getirir yine vücut diliyle (beyin felci geçirmişti ve konuşamıyordu) açmamızı, haber saatinin geldiğini anlatırdı..

Yaşlı amcalar, okuma yazma bilmeyen teyzeler gazeteleri gösterir ne diyor ajanslar diye bizden, okuma yazma bilme şansına sahip olanlardan iki satır bilgi edinmeye çalışırdı..

Velhasıl çok önemliydi bilgi edinmek.. Ülkede dünyada olan biteni öğrenmek.. Böyle büyüdüm ben haber saati miladıyla..

Ve ben de böyle yaptım uzun bir süre.. Her akşam ana haberleri kaçırmayarak.. İnternetten, ordan burdan bilsem de olanları, haber bülteni izlemek farklıydı, önemliydi, gerekliydi sanki.. Ama artık değişen bir şeyler var.. İz-le-ye-mi-yorum..

Yok öyle böyle değil.. Hatta haberlerin yancılığı, subjektifliği, inandırıcılıktan uzak oluşları, kendimce verdiğim bazı kanalları boykot kararı bile değil bunun sebebi.. Açık ve net.. Sinirim bozuluyor.. Olan biten de değil sinirimi bozan.. Hayır o da bozuyor da.. ondan çok çok daha fazla tepkiler söylemler.. aynı ifadeler körgözüm parmağına ayak oyunları ve ennn bi çok tarzlar ve ses tonları bozuyor.. biri ikisi değil hangisini dinlesem elektrikle yüklenmiş gibi oluyorum.. tüm tüylerim diken diken.. tüm kaslarım kaskatı..

Evel ezel tvyle konuşma gibi bir huyum vardı ama küfürlerim o kadar arttı ki, haber izlemek Ulaş üzerinde de olumsuz etkiler bırakacak gibi.. bağıra çağıra küfür ediyorum.. Yan odadan, mutfaktan koşa koşa yetişip hem de, duysun diye sanki :)

Artık haberleri izlemiyorum, Önder açtığında kaçıyorum.. Bize flaştv lazım.. Ohhhh oturmaya mı geldikkkkk :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...