bir sürü haller içinde...

29 Ocak 2014 Çarşamba

bye bye love, bye bye meme

Artık Ulaş memeyi bıraktı diyebilirim galiba.. Emmeyi bırakması 15 gün civarıdır da aklındaki memeyi bırakması, memeyi bıraktığını kabul etmesi açısından memeyi bıraktı demek için biraz bekledim..
Evet hala arada memeee, emmmeee şeklinde yoklama çekmiyor değil, o ayrı... Hayır emmiyoruz artık deyince arıza çıkarmıyor ama..

Meme anne- çocuk arasında kurulan en belirgin bağ galiba.. Doğumun hemen peşi sıra gelen ve de pavlovvari keyifler/sıkıntıların çözümü ile sonuçlanan, anneyi çocuğa, çocuğu anneye bağlayan muhteşem bir ilişki/iletişim.. Çocuk zamanla bağımsızlaşıyor, emekleyip uzaklaşıyor, yürüyüp kendi yoluna gidiyor, hatta karnını başka şeylerle doğurup sıkıntıyı başka yollarla çözüyor ama hep arada bir garanti var MEME!! Her iki taraf için de garanti bu.. Çocuğun bağımsızlaşması doğum sonrası ilk etapta olduğu gibi korkutucu bir durum, üstelik gelişim ne kadar arzu edilir olsa da üzücü.. tek olmaktan uzaklaşmak ciddi ego yaralanması.. Memeye sahip olmak, meme için -her halükarda- sana gelineceğini bilmek de bir rahatlama yaratıyor anne açısından.. Çocuk için de ne kadar karın tokluğu dış kaynaklardan sağlansa da, meme anneyle arada kalan son bağ.. koşulsuz sevginin, ayrığın imkansızlığının sembolü bir açıdan..

Of ne derin analiz etim.. Alt tarafı meme bıraktınız bu ne felsefe demek serbest :))  Ama gördüğüm kadarıyla sadece çocuklar değil pek çok zaman anneler bırakmak istemiyor memeyi.. Bu da anne çocuk ilişkisinde patolojik sonuçlar doğurabiliyor.. (mesleki deforme oldum :)

Çocukların bırakmak istememesi çok normal.. Tabi ki değişime tepki verecektir, Tabi ki nooluyoruz lannn diyecektir.. tabi sınırları zorlayacak, sen benim için varsın'ı kabul ettirmeye çalışacaktır, beni bırakacak mısın korkusu yaşarlar.. Ama çocuklar temelde hep kendi yoluna gitmek ister -engellenmezse- doğanın kuralı budur.. o yüzden pek çok şeyde olduğu gibi bunda da kolayca adapte olurlar (yeterli destekle tabi).

En başından beri böyle düşünüyordum.. Kararlılıkla ve yeterli hazırlıkla çok da sorun olmayacağını.. Öyle de oldu.. Geçen yıl sonu başladım propagandalara: artık annenin memesinden emmeyeceksin sütü, bardaktan emeceksin, artık büyüdün, annenin memesinde süt de kalmadı zaten, emerken acıyor artık vsvsvs.. (evet tepki de aldım) Ve zaman kavramı olmadığını bile bile tarih verdim :) Yılbaşından sonra artık gece emmeyeceksin..

Burada önemli bir noktaya değinmek istiyorum.. Biz hiçbir zaman memeyi rastgele hale getirmedik.. Meme bir oyun değildi.. Öğündü ve öğünler saatlerinde yenirdi.. (ahkam kesmeyeyim, emmeden uyumayan bir çocuk olsaydı, gece defalarca uyansaydı yine aynı olur muydu bilmiyorum, ama öyle bir çocuk değildi Ulaş, belki de bu bakış açısından ötürü, onu da yadsımayalım lüfffennn :)) 2 saatte, 4 saatte, günde 4 kere, günde 3 kere derken günde 2'ye düşürdük 1 yaş civarı.. Sabah ve akşam.. Sabahları çok aç uyanıyordu, süt de daha fazla oluyordu sanırım, o yüzden yataktan memmmmeeee şeklinde kalkıyordu, laf aramızda yatakta uyur uyanık onunla böyle bir vakti paylaşmak benim için de bambaşka bir keyifti.. O yüzden önce gece uyumadan önceyi kestik.. (burada yine bir parantezle deformasyon göstermek istiyorum.. aniden kesmektense kademeli olarak bırakmak şu hazırlık aşaması için de önemli, kabullenmeleri daha kolay oluyor) Gece uyku öncesi ritüelimizden memeyi çıkardık.. Yoklama çekti akşamları tabi memee?? yok annecim artık geceleri emmiyorsun, dedim.. gece uyandığında yine sordu memmeee? hayır annecim meme saatimiz değil daha, karşılığını aldı ve sabah uyandığında biraz da hırsla saldırdı memeye :)) Onundu hala onundu... 15 gün kadar bu şekilde devam ettik.. Gece uyanmalar başladı, yanımıza gelme isteği başladı, uyumaya direnme başladı.. meme konusunda taviz vermedikkk, azıcık(!) uykusuz da kalsak.. Velhasıl 15 gün boyunca da yakın zamanda sabahları da emmeyeceğini söyledim her fırsatta.. Sonra gün saymaya başladım.. 3 gün sonra, 2 gün sonra, yarın sabah...

Sabah uyandı.. Memmmmme diye üzerime saldırdı.. hayır annecim artık memeyi tamamen bırakıyoruz, sen sütü bardaktan içiyorsun, sütü bardaktan içmek daha güzel vsvsvs.. Karşılığı çoğunlukla memmee olan cümleler kurdum :)) Bu arada bardağa süt koydum ve acıktın mı al annecim süt iç dedim sakinleşti, içerken arada meme yoklaması yapsa da o hararet düştü.. Ertesi sabah yine aynı, sonraki yine.. Ama sonra bitti..

Şimdi sormuyor bile.. Şöyle ki arada bir aklına geliyor, canı sıkılıyor, kendi de inanmaz bir şekilde memee? diyor.. hayır cevabı sürpriz değil ama, beklediği bir şey.. Hatta geçen sabah uyandı kucağıma alıcam beni gördü, memm dedi aklına geldi sustu.. unutmuştu emmediğini artık :))

Bu arada sürekli sarılıştık, sürekli onu bırakmayacağımı hissettirme gayreti gösterdim.. Evet belki bundan bu aralar bana daha bir yapışık olma isteği, bundan uyumadan önce yanında oturmamı istemesi -belki.. Ama onların da zamanı gelecek, şu anki mevzumuz memeydi, ve çözdük!!

Ayrıca benim için de ayrı bir zorluk olduğunu belirtmek isterim bu meme bırakma/bıraktırma işinin.. Bundandır cümlelerimin çoğul yapı göstermesi.. Evet oğlum büyüyor, benden ayrılıyor artık, benden bağımsız bir birey olma yolunda aramızda kalan son köprüyü de attık.. Çok özleyeceğim onunla paylaştığımız şu 20 aylık süreci.. Emdi emmedi, uyudu, uyanmadı, saati geldi tantanalarını, benden ayrılamaz emiyor bahanesini, en çokk da sabahları yatak içinde geçirdiğimiz zamanları, sadece benimle paylaşabileceği belki de tek şeydi meme.. Herkes ilgi gösteriyordu, zaman zaman benden çok, herkes temizleyebiliyor, herkes besleyebiliyordu, herkesle her şeyi paylaşabiliyordu, meme hariç.. Evet benim için de bir zorluk.. Ama her kuş vakti gelince uçar dimi? İlk uçuş buydu belki de. .

Ve de bu kadar uzuuuun bir meme bırakma yazısı yazmamın nedeni değerli okuyucu (tabi buraya kadar okuma sabrı gösterebildiysen) Son dönemde sıklıkla karşılaştığım (mesleki olarak) bir sorun meme bırakma.. anneler çocukların memeyi bırakmaya direndiğinden, ortalığı yaygaraya verdiklerinden, verdikleri sözleri yediklerinden vsvs o kadar bahsetti ki.. NASIL BIRAKICAZ?? sorusu o kadar fazla geldi ki.. Biraz da farkındalık yaratmak istedim bırakma korkusunu sadece çocuğun yaşamadığının.. Kendimizin farkında olmamızın.. Ve zaten.. neyse başka bir emzirme yazısı farz oldu bana..

Ne diyimm biz bıraktık, darısı her bebek ve annenin başına.. Minimum arızayla :)))







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...