bir sürü haller içinde...

31 Aralık 2014 Çarşamba

bilanço 2014

Bu senenin bilançosuna gelelim artık.. Neler oldu 2014'te kendi kişisel tarihimizde..

Öncelikle 2014'e veda yılı demek istiyorum.. 2014 bizim ev en çok da evin baş kahramanı Ulaş için bir vedalar dizisi oldu (silsilesi mi demeliydim yoksa :)..



Daha yılın ilk günlerinde memeyle vedalaştı (k).. Benim için de sancılı bir süreç olsa da o kadar da zorlandık diyemem.. Yeni düzene çabuk adapte olduk.. Arada meme? sorguları gelse de; bitti söylemini kabullendi kısa sürede... Bir süre özellikle öğlen sütünü biberonla içse de o da uzamadan bitti.. Sorgulamadı bile.. Yemek yiyordu, bardaktan süt içiyordu zira..


Sonra bir anda verdiğimiz bir kararla emzikte tarih çöplüğünde yerini aldı.. İşlevi bitmişti.. (Yoksa bitmemiş miydi, ne güzel uyuyordu yav emziği ağzına tıkınca :) İşte bu dönemde başladı ben abi oldum söylemi.. Ev içinde hiç böyle bir ifade kullanılmamasına karşın.. Velakin bu dönemde kuzeni gelmişti dünya gezegenine ve o bebekti, sanırım biraz da buradan çıkardığı bir mantık sonucu kendisi de abiydi.. Fiziksel büyümesi hakkındaki konuşmalarımızda bile yapıştırdı cevabı: abi oğdu, meme okkk :))

Ve son olarak da beze baybay dedik.. Yine çok fazla zorlandığımızı söyleyemeyeceğim, evet zaman zaman kaçak yaramaz çişler oldu ama, geceleri dahi alt bağlamadan yaşadık.. Günlük olağan yaşantımızdan ödün vermedik (her zaman yanımızda boş bir şişe taşısak da) gezdik, yolculuğa çıktık..

Aslında bu üçü arasında bence Ulaş'ı en fazla zorlayan emzikti. Nedenini anlamakta güçlük çekiyordu.. Ne de güzel uyuyordu onunla, ne gerek vardı.. Bu zorlanma 2 hafta kadar sürse de biraz yıpratıcı oldu.. Uyku arkadaşı gibi yeni bir bağımlılık da eklemek istemediğimden önermedim bile, ama kendimi en çok takdir ettiğim süreç de bu oldu. Kendimden beklemediğim kadar sabır buldum bir yerlerde.. Onu anladığımı, ne kadar zor ve üzücü bir süreç olduğunu bildiğimi, her zaman yanında olduğumu (kendimi övmek gibi olmasın ama) net bir şekilde hissettirdim. Zaten ilk bir kaç gün sonra me.. diye başlayan talebini tamamlamadı bile.. Bitti gitti.. Şimdi emzikli nina onun için bebek.. Çünkü bebekler emzik emer.. :)))

Bu vedalar dışında 2 yaşını bitirdi ve yeni beceriler kazandı.. Konuşma bunların en keyiflisi.. Artık karşılıklı diyaloglar yürütebiliyoruz.. Bana gününü anlatabiliyor.. İsteklerini anlaşır bir şekilde ifade edebiliyor.. Soru soruyor.. Her şeyin nedeni olması gerektiği inancıyla; bu ne? çerçeve niye ki? şeklinde diyaloglar yaşıyoruz.. Açıklamadan tatmin olmazsa niye kiler devam ediyor tatmin olursa ise hımm, anadım şeklinde motive ediyor açıklayıcıyı :)) Biz çok eğlendik kısacası bu sene evde..

Evet çok da bunaldık.. Zira yeni yeni yaramazlıklar geliştirdi.. Arkadan iş çevirmeye, söz dinlememeye, bildiğini okumaya başladı... Hayır şimdi yemek yiyeceğiz salatalık yiyemezsin şeklinde kurduğum otoriter cümlenin ardından kafamı çevirdiğimde tabureye çıkıp tezgahtan salatalık alarak kaçan bir tospikle karşılaşmalarım vakayi adiyedendi..

Yeni şeyler keşfettik birlikte.. Onun bir kediye bakışında, bir oyunu yaratışında, rol yapmasında yeniden gördük dünyayı.. Ve her gün şükrettik varlığına..

Bunlar dışında tezimi büyük oranda yoluna koydum.. Daha netim ve ilerleme kaydediyorum.. Heyyy dikkatli olun doktor oluyorum :))

Dünya çok karıştı yine, memleket çok ürkütücü oldu.. Her gece oğluma sarılırken oğlullarına sarılamayan annelerin özlemini de duydum içimde.. Umut yeni yılda olmasa da bir yerlerde olmalı mutlaka..

Hayatta yeni bir şey yok.. Okuyorum, yazıyorum, izliyorum, dinliyorum, büyüyorum.. Biraz kendimle bir yıldı, daha doğrusu çekirdek aile olarak kendimizle.. Tek başına sinemaya gidebilmesi bile bir olay olan bir
insan var sonuçta burada :)) Bir yıla ancak 42 kadar kitap, 1 sinemada sinema filmi, 3-5 dost muhabbeti, 0   -yazıyla sıfır :(- tiyatro oyunu, yine 0 konser dinletisi, 3 dizi (criminal minds, game of thrones, da vinci's demons), 3 tatil, birkaç kaçamak, 2 şişe kadar baileys, ölçüsüz kahve, sayısını bilemeyeceğim kadar ev filmi, yüzlerce makale, binlerce korkaklık ve kaçış, yüzbinlerce keşke, milyonlarca iyi ki, milyarlarca sevgi, bir miktar göz yaşı, ama daha fazla kahkaha ve mutlu an sığdırdım..

Sevdiğim bir işim, bir ritme girmiş tezim, sağlıklı bir ailem var..

Az da görüşsem aradığımda kaldığım yerden sohbet edebildiğim dostlarım, kahve ve keyifler var..

Sevdiğim ve beni sevdiğini bildiğim kocam var..

Oğlum var.. !!!!

İşte öyle.. Babamın tavsiyesindeki gibi mutlulukların mutsuzluklara burun farkıyla da olsa galip geldiği bir yıl oldu 2014...

Daha ne olsun..

2015'ten kendim için istediğim tek şey tezi tamamlamak.. Bunun dışında sadece bunlar devam etsin.. Bir de dostlarla daha sık görüşebilelim..

İyi seneler...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...