bir sürü haller içinde...

24 Şubat 2014 Pazartesi

yeni nesil satış taktikleri

Bir kere bir yere kayıt yaptırıp, telefonunu verme, anında tüm banka ve şirketlere haber uçuyor ve bir saldırı hali başlıyor.. Bu bilinmeyen bir şey değil.. Hatta agresif satış teknikleri, insanı bunaltan "niçin"leri.. İstemiyorumu bir cevap görmemeleri, ihtiyacım yoku algılayamamaları bilinmeyen, sıradışı olgular değil.. Sonuçta nasıl olabilir de bir insanın krediye, ekstra bir kredi kartına, daha hızlı internete, daha çok kanala ihtiyacı olmaz ki.. Maslov'un en alt basamağı sanki.. Yemek, içmek, tv...

Hayır alıştık mütamadiyen hayır demeye de, artık satış yöntemlerinin bokunu çıkardılar.. Bariz yalan söylüyor, ilk söyleyeceklerini en son kısık ve anlaşılmaz ifadelerle söylüyorlar..

Evet her vatandaş gibi sık aralıklarla taciz ediliyorum.. Ama artık yalana, insanı aptal yerine koymalarına iyice kılım..

Sonbaharda tvbuyla yaşadık böyle bir gerilim.. Defalarca sormama ve defalarca aynı yanıtı vermelerine karşın: "evet yetkili servis gelip sökecek alet edavatı, süre bitiminde", süre bitince kazın ayağının öyle olmadığı ve öyle istediğim telekom servisine de veremeyeceğim açığa çıktı.. Üstelik bu olay Önder'in deyimiyle bedavacılığımdan oldu.. 3ay bedava kullanım var dediler, neden kullanmayalım belki birkaç güzel film buluruz dedim fena mı ettim.. Ama yok akılsız başın cezasını ayaklar çeker.. bozulan sinirlerimin üstüne bir de o kadar yol yürüyüp vermemi söyledikleri yere götürdüm aletlerini.. Bir daha mı tövbe.. Ama işte insanım yav.. Soruyorum ve DOĞRU bir cevap bekliyorum. Aldığım cevabın da doğru olduğunu var sayıyorum.. Artık inanır mıyım onların söylediği bir şeye?..

Geçende de digitürk aradı.. Yok efenim şu kadar yıllık müşterimizsiniz, şöyle böyle.. Sİze bir hediye vermek istiyoruz (verin tabi, sizi tutan mı var) ama onay vermeniz lazım (ne için) burada ses oldukça kısılıyor ve cümleler hızlı hızlı peşpeşe.. bilmem kaç ay bedava olarak şu kanalları açacağız, sonra bilmem ne kadardan ödeyeceksiniz.. (ama ne kadardan olduğunu harbiden bilmiyorum, telefondaki kız o ara sanırım ahizeyi falan yuttu hiçbir şey anlamadım) neyse burada ses tekrar yükseldi ve şuşuşu kanallarda yanında şu kadar ay hediye..

Benimle dalga mı geçiyorsunuz, diyecektim.. Ama kızcağızın da emir kulu olduğunu düşünerek hayır teşekkür ederimle yuttum içimdeki tüm küfürleri..

Arkadaş aç bir Türkçe sözlük bak bakalım hediye ne demek, ben hiç böyle bir hediye kavramı duymadım.. Bir de dalga geçer gibi 10 dakika içinde açılacak, hemen onay verin şeklinde insanın kurduğu cümleleri algılamasına bile fırsat vermeyen bir oldubitticilik..

Bu nasıl bir satış taktiği, 1 kere kandırırsın birini arkadaş, siz ki kurumsal şirketlersiniz güya.. İnsanı aptal yerine koymak ne yaa.. Valla ne yürüdüğüm yollar, ne telefonda dinlediğim abuk sabuk masallar koyuyor, beni aptal yerine koymaları kadar.. Biri ikisi de değil hepsi böyle, kime güveneceğiz, kimden hizmet alacağız.. Bu konuda bir tüketici hakkı yok mu? Bana salak muamelesi yapıyorlar, rencide oluyorum, diye tazminat davası açasım var.. O kadar yani :))

Oh be rahatladım biraz, içimde biriken küfürleri de anlasınlar artık..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...