bir sürü haller içinde...

12 Nisan 2013 Cuma

11 ayın Ulaş'ı

11. ayını da bitirdi Ulaş.

11 ayı bitirdik birlikte...


Ne hızlı geçiyor zaman, ne kadar hızla büyüyor, ne kadar değişiyor çocuk.

Ne istediğini anlamadığım zamanlardan meme meme diye söylenerek göğsüme vurmasına ne çabuk geldik.

Ulaş artık; sanırım daha bir bilinçli "anne" diyor. Halen çok emin olmadığımdan bir şölen psikolojisine giremedim ama aslında şimdi şimdi anlıyorum anne olduğumu.. Suratıma bakıp anneeae şeklinde mızırdandığında evet ben bu tosbağnın annesiyim, anneyim diyebiliyorum.

Meme ve mama sözcüklerinin bilinçli olduğundan daha bir eminim. Acıktığı zaman başlıyor mamamememamameme şeklinde melemeye. Tabi bir de göğsüme vurup memeee şeklinde mızmızlanması var...

"Baba" da diyor bazen. Önder'in arkasından ama, yüzüne karşı pek söylemedi henüz :))

Bunlar dışındakiler daha çok babıldama. Dededebababadadada falan. Ses çıkarmasa da dudaklar oynuyor, pratik yapıyor sıpa.

Yürümeye gelirsek ben bu aylarda yürüyor diyeceğimi sanıyordum, taytay ve sıralama işlerine erken girmişti zira. Lakin emeklemek daha hızlı ve güvenli geldi galiba bizim tospiğe ya da tosbağ diye diye mi oldu :))

Ayakta durabiliyor, hatta sıkışırsa bir kaç adım bile atıyor ama aklına geldiği an dönüp tıpış tıpış emekliyor. Tıpış tıpış dediğime bakmayın oldukça hızlı sıpa....

Çoraplarla ilgili bir alerji geliştirdi. Ayağında çorap tutmuyor, çıkarınca da ne yapacağı konusunda oldukça yaratıcı çayımın içinden çorap çıkarıyorum :). Bir de ayağının üzerine koyuyor, sanki çıktığı gibi girecek :))

Çekmeceleri açma bizim güvenlik önlemlerine rağmen gayet başarılı, günde on defa çekmece topluyorum. Alttaki açıp üsttekilere tırmanma da yeni icadı.


Kütüphane zaten kendisine özel tırmanma duvarı. Daha ne kadar yukarı çıkarım, hangi kitapları indirip hangilerini yemeliyim konularında araştırma yapıyor.

Şekillerini yerlerine yerleştirmeye başladı artık. Tabi 2-3 denemede bulamazsa yaygarayı basıyor ama artık olayın mantığını kavradı.

Ama bu bir şeyleri bir yerlere koyma mantığı çok iyi olmadı. Sürekli uzanıp masaya bir şey koyup geri alma denemeleri, çekmecelere yeni şeyler koyma hevesi geliştirdi. Dediğim gibi yaratıcılıkta sınır tanımıyor, çayımın içine, yoğurdun içine, tabağın içine... sürekli bir şeyleri bir şeylerin içine koyma telaşında :))

Bu ay en temel değişim uykuda oldu galiba. Anlayamadığım nedenlerle akşamüstü uykusunu bıraktı, böyle olunca gece çok uykusu geliyor, erken uyuyunca gece uyanıyor, zor uyuyor, huysuzlanıyor, akşamüstü ısrar edip uyutsam gece uyumuyor. Hogg abla haklıymış çözdük sandığımız sorunlar yeniden ve yeniden hayatımıza giriyor.

Yemek sorun değil, yavru kuş gibi elimde ne görse ağzını açıyor, vermezsem yaygara yapıyor, illa tadıyor.. Balık, et, tavuk bu aralar sebzelerin önüne geçti, brokoliye bile suratını ekşitiyor (ki çok severdi ilk zamanlardan beri).

Gelelim ölçülere kilo 10, boy 74, kafa 45,5. Kafa korkularımı bertaraf etmiş olsa da şimdi de boy kısa mı acaba diye endişeleniyorum. Yok yanlış oldu endişe değil de anlamadım yani. Gerçi doktor normal dedi, ayrıca araştırmalarım da normal olduğunu gösteriyor ama. Normallliğine birşey dediğim yok da bu 3 ay biraz az uzadı galiba. Gerçi doktor diş çıkarma dönemlerinde bunun da normal olduğunu söyledi... Yok ya ben de öyle ahım şahım dert etmedim ama... işte öyle :))


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...