bir sürü haller içinde...

3 Nisan 2015 Cuma

terrible olan two'du hani???

Çocuklu hayatın balayı geçeli çok oldu.. Kanımca insan yavrusu mobilize olduğu an o romantik düşler bitiyor.. Bana, benim pessimistik ruhuma da böyle geliyor olabilir tabi.. Ama mobilizasyonun ilişki biçimlerini bile çok fazla etkilediğini düşünüyorum..

Neyse bizim evde bu süreçleri atlatalı epey oldu.. Mobilizasyonun peşinden gelen iletişim ve bağımsızlık çağı terrible two'yu yaratır bir anlamda.. Kendi varlığını ilan etme, kanıtlama, kabul ettirme dönemidir.. Aklındaki ve ruhundaki tantanaları tam olarak anlatamanın verdiği öfke ile patlamalar yaşanır sık sık..

Tabi ki iki bitti, sorun bitti değildir.. İki yaşını bitirdiği gün bir aydınlanma yaşaması mümkün değildir.. Bu süreç üçe hatta dörde sarkar.. Dürtü ve öfke kontrolü, ego gelişimi tamamlanmadığından bunlara uzun bir süre maruz kalmak ebeveynler için şaşırtıcı olmayacaktır..

Da....

Bizim evde öyle terrible bir two geçmedi.. Evet inatları vardı, öfkeleri de ama baş edilmeyecek bir süreç değildi.. Ama tam da iki biterken şu sıralar yoğun bir gerginlik hali mevcut ev içinde.. Herhangi ciddi bir değişim yaşanmadığı halde..




Tabi ki normal.. Normal olduğunu bilmek baş etmeye yetmiyor ama..

Seviyor güya... Yanağımı sıkıyor.. Ama öyle şiddetli ki.. Yüz ifadesini, mimiklerini görmesem önemsemeyeceğim ama bildiğin canımı acıtmak için yapıyor.. Her şey inat.. Uyku, yemek, tuvalet.. Sürekli vurmalı, kırmalı oyunlar.. İstediği olmadığında ağlama, vurma.. Tam bir öfke balonu.. Dediğim gibi beni en çok üzen yüz ifadeleri.. Hırsla, hınçla yapıyor bunları.. Dudaklar büzülüyor, gözler kısılıyor..

Deniyor evet.. Ama işte ama..

Ben 35 yaşında daha öfke sorunları yaşarken, onun yaşaması tabiki normal.. Görmezden geliyorum çoğu kez.. Konuşuyoruz.. Birbirimizi teskin ediyoz Önder'le; geçecek diyoruz.. Üzerinde durmadığın her şey geçer zira :))

Ama yoruluyoruz, sinirleniyoruz.. üzülüyoruz en çok.. Bu kadar hınç dolmasının sebeplerini anlamamak üzüyor..

Bir de hiç hazırlıklı değildik galiba.. İkiden bekliyordum da üç bitirken bu kadar şiddetli öfke beklemiyordum doğrusu.. İkiyi bu kadar kolay atlatmamız da belki bundandı.. Bekliyorduk, hazırlıklıydık, ne yapacağımızı biliyorduk.. Şimdi onun o suratını gördüğüm an içim acıyor.. Konuşmak istiyorum, anlamak istiyorum. Belki de hata bu o anlamadığı bir şeyi bana nasıl anlatabilir ki?? Benden cevap bekliyor belki de.. Belki de ben sordukça daha büyütüyor sorunu gözünde, kendini etiketliyor..

Tamam.. Artık konuşmak sormak yok!!! Peki ne yapacağım?? Öncelikle kendimde en eksik bulduğum sabır kartından edinmem gerek bir miktar daha.. Görmemem, konuyu değiştirmem lazım.. Ama izin vermemeliyim canımı acımasına..

Ooooff.. Nerede emdi emmedi sorunları, nerede uyudu uyumadı öfkeleri.. Zaman.. geçiyor, iyi ve kötü şeyleri beraber getiriyor hep. Engellemek mümkün değil.. İyilere odaklanmak lazım belki de.. Canım annem dediği an her şey bitiyor..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...