bir sürü haller içinde...

22 Mayıs 2015 Cuma

3 yaş Ulaş'ı

3 yaş Ulaş'ı ne yapar?? Yani terrible two'dan çıkmasını beklerken çok daha beterlerini anne babasına yaşatmak dışında ;))

Beste yapar.. Bir anne daha ne ister?? Sabah gözünüzü açıyorsunuz yanınızda bir tosbağ.. Bağıra bağıra şarkı söylüyor ama ne sözler ne müzik tanıdık değil.. -gerçi bilindik olsa da benim tanımam hele hele sabah saatinde imkansıza yakın da :))- Bir anda aymaya başlarsınız sözlere: gözüm annemmmm, canım annemmmm, gözüm annemmmm... Canım gözüm oğlum eyvallah hayatımın anlamı da kalkmama yarım saat var, allasen bağırma yavvvv :OOO

Bir beste de yine sabah sabah geldi.. Bu sefer sitemkar.. Alarmımı çalarken kapattı (ben erteleyecektim oysa ki ;) yapma, hayır, kocakafa seni.. söylemlerimin peşinden yanıma gelmiş şarkı söylüyor: kırmızıya bastım, sarıya bastım, annem bana kocakafa dedi.... Oğlana ilham sabahları geliyor n'apalım..

Babasını kendi besteleri ile uğurlar.. Önderr Öndeeeeer iyi işleeeeeerrr...

Ayrıca arkadaşlarına da beste yapar.. Doğumgününde beraberce kudurduğu Piraye'ye: güzel arkadaşım Pirayeeeee...

Tamam oğlan babasına çekmiş kabul de bir de şu benim yüzümden anlam çıkarma huyunu çekmeyeydi ya.. Midem ağrıyor suratımı buruşturup duruyorum; anne kızdın mı? hayır annecim, niye... (kaş çatmak ifadesini arıyor bulamıyor) niye ki kaçını ....(kaşlarımı tutup bitiştirdi) böğle yapiin??

Başka bir zaman gene konsantreyim ve kaşlarım bitişmiş.. Anne kızgınsın mı? (bu ingilizce cümle yapısı nereden geldi bilmiyorum) hayır annecim, o caman öğle yapma.. nasıl yapayım? muttu ol güll!! AMA BEN MUTLUYUM!!!!!

Ehh!! Oğlan 3 yaşına geldi.. Anneye özgürlük kapıları açıldı.. (bir hocam, çocukların doğdukların andan itibaren gündüz bakıma verilebileceklerini, ancak 3 yaştan önce gece anneden ayrılmanın uygun olmadığını söylemişti, ben de fazla ciddiye aldım galiba) Neyse tosbağ 3'ü bitirince ben de attım kendimi sokağa ;)) Ulaş gece Önder'le kalacak, beraber yiyecek ve uyuyacaklar.. Tabi öncesinde tospikten izin almam gerekiyor: annecim ben bir toplantıya gideceğim, akşam babanla vakit geçireceksiniz tamam mı? niye ki toppantıya gideceksin? niye ki işin var? niye ki yemek yemeyeceksin, niye ki kitap okumayacaksın.... Önder geldi bizim ki hala peşimde niye ki, niye ki.. En son Önder boşver babacım dedi, gitsin biz pizza söyleriz.. Bizim tosbağnın suratında güller açıldı picca picca şeklinde tezahurata başladı, tabi biz Önder'le nasıl gideceğimi konuşurken, niye ki kaccıçeşmeye gideceksin? sorgulamaları başladı.. olsun geceyi arızasız geçirmiş sonuç olarak..

Ertesi sabah uykumdan şu şekilde uyandırılıyorum: tosbağ elinde bir muz bağırıyor, anne muc yiyebirim mi??? ye oğlum yee, (zira kahvaltıya çok var, anan kafayı kaldıramıyor), bütün evi darmaduman ettikten sonra, yanıma gelip yatmış, anne, sen toppantıdayken ben seni çok öcledimmmm.. (Tamam tamam kalktım).. Babasının prototipi işte, hangi nabza hangi şerbeti vereceğini buluyor hemen.. :))

Bunun dışında 3 yaşında Ulaş, kısa süre önce isyan ettiğim halleri azaltır (kısa süre için rafa kaldırmış da olabilir tabi-zira sabah sabah yüz yıkamama inadı ile sinirlerimi zıplattı), daha bir iletişim ve etkileşim halindedir, istediğini çok net ifade eder, istemediğini de eder, espri yapar (sonra da komik oldu mu der) bağlaçları ve edatları kullanır (yakında zira da diyebilir endişeliyim :) kimisini yanlış kullanır ama kullanır.. için ile diye sürekli karışıyor mesela: ışık yansın için yaptım anne!! geldi madem (????) vsvsvs..

İki kişi konuşurken kendisine ne düştüğünü hiç umursamaz hemen lafa girer fasulyeden nimet olarak fikir beyan eder, evlilik yıldönümüzü kutlamaya dışarı çıkacağız, Ulaş'ı bıraksak mı alsak mı konuşuyoruz (tabi ben alma taraftarıyım ama) ben gelcem çicin dömümünüzü kutlamaya!!!

Ayrıca 3 yaş Ulaş'ı hoplama, zıplama ve takla konularında uzmanlaşarak yan parande gibi daha karmaşık hareketlere girişmiştir. Bu bağlamda seni jimnastiğe mi göndersem sorgulamamı önce cimcast ne ki? şeklinde anlamlandırma çabaları ile çözümlemeye çalışırken  ardından gönderdiğim yerden almayacağım sonucunu çıkararak ben çeni öclerim.. daha büyümedim ben.. olarak noktalar.. Ama evde jimnastik çalışmalarını kimse engelleyemez.. anne bak ne yaptım???!!!! :)) Dur ben bir araştırayım bakalım..

3 yaş Ulaş'ı artık yeterince büyüdüğünü düşünmektedir.. Bu büyüklük her şey kafidir.. Ama ben büyüdüm!!! cümlesi diline pelesenk olmuştur.. Ayrıca okula gitmek de büyümenin en büyük kazancıdır.. Okula giden herkese gıpta ve kıskançlıkla bakmakta, kendisinden küçük olup da okula gidenleri anlamamakta ve kendince yorumlamaktadır.. Kerem, bebek okula gidiyo..

Evet 3 yaş Ulaş'ı pek çok anlamda artık karşılıklı oturulup sohbet edilir, kendini ve gününü net bir şekilde ifade edebilir bir durumda.. Üstelik kime nasıl davranacağını, kimden ne alacağını çok iyi buluyor.. babaannesi istediği bir şeyi yapmadığında çen beni çevmiiiinn.. ben yapmadığımrda çeni çevmiiim yapıyor.. hee ben yiyor muyum, tabi ki hayır ama deniyor işte.. Evde 3 yaşında Ulaş'la yaşamak zaman zaman zorlayıcı olsa da genel olarak çok eğlenceli..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...