bir sürü haller içinde...

10 Eylül 2014 Çarşamba

çiş-kaka savaşları sezon 1

Ennnnn nefret ettiğim iş elde çamaşır yıkamaktır.. Bulaşık yıkamaktan bile o kadar nefret etmem.. Yurt yıllarında parmaklarımı telef ettikten sonra NE OLURSA OLSUN elde çamaşır yıkamamaya aht etmiştim. BU GÜNe kadar da yaptım dediğimi.. Elime geçeni atarım makinaya, hiç acımam.. O bile zor gelir bazen ama.. Yok ayır yok detarjanı cartıcurtu, bilmem ne..

Ulaş'ın bezsiz hayatının 3 aydır sürünmesinin temel sebebi de bu muhtemelen ;)) Evet çocuğun hayatında bu kadar önemli olan bir şeyin annenin kaprislerine bencilliklerine kurban gitmesi çok acı ;)) Mükemmel olduğumu hiçbir zaman iddia etmedim lakin :))

Neyse tabi her şeyi bir şekilde uyduruyoruz yerine :)) O kadar da pert etmedik çocuğu yav..

Doğum gününün ertesinde Ulaş'ı lazımlık ve bezsiz hayatla tanıştırma kampanyalarına başlamıştık, lakin gerek tatil gerek göçebelik günlerini öngörerek ve Ulaş'ı bilmem ama ben kendim bizzat hazır olmadığımdan bu durumu sadece bir öngösterim olarak düşünmüştüm.. Zaman zaman aceleci geniş aileleler nedeniyle zorlayıcı bir hal alsa da böyle kaldı..



Lakin bu süreçte Ulaş dış kaynaklardan 2 şey öğrendi 1: altına yapabilir, bez olmasa da fazla sorun değil, nasılsa temizliyorlar. 2: kaka tutulabilir, tutamadığında sal gitsin..

Şimdi bu bez bırakma/tuvalet eğitimi sürecinde kızmamak çok önemli. Kabul. Ama kızmıyorken abartıp ay önemli değil olsun ben de yapardım falan gibi söylemlere girince çocuğa altına yapabileceği mesajı veriliyor.. Bizde dışardan böyle etkiler aldı Ulaş.. Bir de Ulaş bebekliğinden beri kaka süreçleri belirgin bir çocuk değil.. Günde 3ü bulur çoğu zaman. E belirgin bir zaman dilimi olmayınca daha zorlaşıyor sinyalleri takip etmek tabi..

Sonuç itibarıyla hem ben, hem Ulaş, hem de ortam hazır olmadığından bez bırakma çalışmaları part-time ilerlemekteydi. (part-time olmasının nedeni ise Ulaş'ın psikolojik olarak hazır olmadığına babaannnesini ikna edemememdi, yoksa ben sadece lazımlıkla tanıştırma olarak düşünmüştüm süreci bezi çıkarma değil, neyyyse).
Böyle böyle göçebelikler ve emzik sorunu hallolunca biz bize kaldık ve yarım yarım devam ettiğimiz bezsiz hayatı tam zamanlı olarak çevirme kararı aldım.. Amaaaa bir kolaylığım vardı ki annem ;))

Şöyle ki tüm ıslak ve kakalı giysiler benim banyoya koymamla yıkanıyordu.. Ohhh miss.. Aksi halde evde yaşanacak sinir stres katsayısını düşünmek ve hesaplamak istemiyorum.. (Gerçekten sinirim bozuluyor bir şey yıkamaktan) Neyse kendime de haksızlık yapmayayım belki mecbur kalsam üzerime bir evliya sabrı çökecekti bilemiyorum, bilmek zorunda kalmadığım için de gayet memnunum ;)

Şimdi 1 haftayı geçti ve zaten bezsiz hayatın nasıl bir şey olacağını bilen Ulaş, yaptığım ön bildirim ve provakasyonla buna büyük oranda adepte oldu.. Halen çiş-kaka demese de, yada tam kakasını yaparken söylerek tuvalete külot kirlenmeden ancak popoda kakayla gitsek de kaçırmalar çok azaldı..

Bu süreçte 2 şey yaptım: 1 konuştum, özellikle ona güvendiğimi, bunun çok da kolay olmadığını bildiğimi ancak bunu da halledebileceğini bildiğimi, artık altında bez olmadığını ve tuvaleti geldiğinde bana söylerek tuvalete yapması gerektiğini söyledim. 2 gösterdim.. Evett özelikle pek çok çocuk da olduğu gibi Ulaş'ta da sorun kaka olduğundan kakayı herkesin yaptığını, kötü bir şey olmadığını gösterdim, özendirdim. Hatta tuvalette sifonu çekmeden baaaaak ne büyük gibi (of iyice iğrençççleşti bu yazı, okumayın en iyisi :) propagandalar yaptım.

Neyse böyle böyle içerde dışarda, evde sokakta alt ıslatmadan, kaka kaçırmadan zaman geçirebiliyoruz -çoğunlukla- Tabiki kazalar oluyor. Bunlar beklenen hareketler ;) Artık çantamızda bez yok ama 5 tane alt var ne olur ne olmaz.

İlk günden beri sokağa çıkmaktan kaçınmadım. Aslında sokakta daha da dikkatli. Ama bitti mi?? Hayır henüz tam olarak bitti diyemem. Daha az kaçırsa da söylemekten halen kaçınıyor. Sorduğumda çoğunlukla yok diyor -ki zaten bu yaş veletleri genel olarak her şeye yok diyor, bu sebeple var mı, hadi gel bi bakalım diye tamamlıyorum cümlemi. Çok ısrarcı değilsem de özellikle kakası olması muhtemel zamanlarda tuvalette daha fazla zaman geçirtmeye çalışıyorum, oyuncakla, kitapla sohbetle..

Yalnız dün umutlarım daha da arttı. Anneannesi ile dışardan geldi. Çiş var mı demiş annem yok kaka demiş Ulaş. Koşa koşa tuvalete götürdüm, yemek hazırladığım sıraydı. Sen yap kakanı hiç kalkma ben yemeğe bakacam biterse seslen bana dedim. Yemeğe baktım yanına gittim oturdum. Bana döndü gitt, mamaaa, dedi durmamı istemedi peki dedim kapı kenarında bekliyorum bir süre sonra o hep duymayı istediğim ses: Anneaaa bittiiii, allaaam sana geliyorum bir sevinç bir sevinç bu günleri görecek miyim??

Neyyyse.. İşte böyle. Bir zorlu sürece daha girdik, ev ahalisi olarak.. Dediğim gibi halen bitmiş değil.
Ama biteceğini biliyorum.. Umutluyum.. :))

Ama bir süre daha bu bloga girenler çiş-kaka sohbetlerine hazırlıklı olsun. Benden söylemesi ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...