tam iki dakika

Ulaş tospiğinin ilk dişi biraz geç çıktı ama diğerleri zaman çizgisini izlediler..

Bu ay Ulaş'a çalıştım galiba yazılar konusunda.. 18 ay bitti ya, adamın hayatında çok değişiklik var, tabi bizim de :))

Azılar da bitmekle dişleri 12 yaptı, hatta 13 ve 14'de "eli kulağında", iki parmak yandan yandan ağızda sürekli.. kaşınıp duruyor :))

Dişler çıkmaya başlayıp, katı gıdaların hayatındaki yeri sağlamlaştıkça, Ulaş'ın ağız sağlığı konusunda da titizlenme geliştirmeye başladım.. Önceleri ağzının içini, diş ve damaklarını nemli bir bezle siliyordum... Her gece yatmadan önce "diş fırçalıyorduk" bu şekilde.. Ancak dişler artıp damaklar sertleştikçe (ve açıkçası ısırmalar kuvvetlenip benim sinirlerim üzerime gelmeye başladıkça) gerçek diş fırçasına geçiş konusunu daha sık düşünür oldum..



Ve en nihayetinde bu ayki doktor kontrolünde doktoruyla konuştuk.. Diş macununa bile onay verdi (işte bunu hiç beklemiyordum) tabi floridsiz.. Neyse fırça alındı macun alındı ve yatmadan önce diş fırçalama ritüeli başladı..

Açıkçası Ulaş'ın nasıl bir gözlemci olduğunu yeterince gözlemleyememişim... Beklediğim fırçayı eline alır almaz ısırması'ydı..

Hadi Ulaş gel dişini fırçalayalım, yatalım dediğimde ilk önce odasına yöneldi (çünkü dişleri orada siliyorduk, yatmadan önce) banyoya gidince peşim sıra seğirtti.. İkea taburesinin üzerine çıktı, elini, yüzünü yıkadık ve diş fırçasına minnacık bir damla diş macunu koydum (nohut kadar diyor ama sanırım ben daha da az koyuyorum) fırçayı eline verdim...

Bak şöyle tutacaksın, şöyle yapacaksın diyemeden baktım ki bizimki fırçayı ağzına sokmuş, dişleri ortaya çıkarmış kafasını sağa sola sallaya sallaya diş fırçalıyor.. Aaaaa!!! fırçalıyor derken bir de fırçasını lavabonun kenarına vura vura temizlemez mi (Önder'in yaptığı gibi) bir taraftan gülmemek için kendimi zor tutarken, diğer taraftan aman fırçayı lavaboya sürecek telaşıyla öyle yapmana gerek yok annecimm şeklindeydim..

O akşam azılarını temizlemek, ön dişleri de tamm temizlemek için fırçayı elinden alıp ağzını açtırarak arkaları fırçalamamam üzerine ertesi akşam bir de bunu kendi yapar haldeydi.. Bir de bana bakarak kafa sallıyor hı?hııı? diye diye.. Evet oluyor.. İnanılmaz ama gerçek..

Yanında çok az diş fırçalamış (saat farkı nedeniyle) olsak da ne ara görmüş, nasıl dikkatle incelemişse; işi çözmüş bizim oğlan.. Tabi yatmak için fırçayı elinden almamız biraz güç oluyor.. Bıraksak sabaha kadar fırçalayacak dişleri.. Tamm iki dakika kuzucum.. Yeterli :))