bir sürü haller içinde...

30 Ekim 2013 Çarşamba

ulaşla okuma maceraları

Bu yazının başlığı metaforik anlamda konmadı... Ulaş'la kitap okumak resmen bir macera!...

Doğduğundan beri türlü türlü kitaplar aldık.. Yumuşak kitaplar, kalın kapaklı kitaplar, bol resimli, sürprizli, kuklalı, dıdılı, vıdılı kitaplar, düz masal kitapları... Kendi kitaplarıma o kadar para harcamadım yavhuuuu :))

Ama yok adama kitap okumak tam bir macera.. Hani ben yazıyorum ya kitap saati, okuma zamanı falan, bunu okuyup da Ulaş'a bir yarım saatçik, (geçtim 10 dakikacık) kitap okuduğumuz imajı çıkmasın ortaya... Yok bizim kitap saatimiz birkaç dakika ve bir kaç sayfayı geçmiyor...

Zira Ulaş oturmuyor, okutmuyor.. Kendi yapmak istiyor her şeyi..

Nasıl da özeniyorum, çocuğunu yanına oturtup kitap okuyan, soru soran, cevap alan annelere... Biz de ne mümkün.. Bir kere adamı yanımıza oturtamıyoruz.. Yanımızı bırak herhangi bir yere oturtamıyoruz.. k.çında kurt var yeminlen, uyku saati yaklaşmış, yorgun olması gerekli değil mi?? ama yok, yok, zıpzıpzıplamada herif... Hani bikaç saniye dur.. Yok hiperaktif değil, gözlemlerim bu yönde. Ama fazla hareketli... Bu hareket de oyun ve kitap süreçlerini güçleştiriyor doğal olarak.. Oyun oynarken de hareketli oyunları tercih ediyor.. Kitap okuma sürecinde de hareketi tercih ediyor.



Klasik bir kitap okuma süremiz aynen şöyle gerçekleşiyor: kitap okuyalım, koşa koşa gidip bir kitap alıyor (bir ihtimal bir şeyin kullanım kılavuzu :), neyse uygun kitabı alıp okumaya başlıyoruz (genel olarak yüzükoyun yanyana yatarak) ilk sözcüğü okuyorum, sayfayı çevirmeye çalışıyor, sayfaları tutuyorum, kalkıyor başka oyuncak alıp geliyor, ben okumaya devam ediyorum, geliyor sırtıma atlıyor, saçımı çekiyor, şımarıklık yapıyor, kitabı okumayı bitirebilirsem ne alaaa :)) Zaten bitirme de aynen şöyle gerçekleşiyor -eğer olursa- ben bağıra bağıra kitabı okuyorum, Ulaş etrafta takılıyor, arada bana bakıp geçiyor....

Dedim beni beğenmiyor, Ö;nder tiyatrocu ya taklit maklit daha enteresan kılar okuma sürecini... Yok o da tutmadı.. Önder'e aynı muameleyi yapıyor...

Düşündüm taşındım.. Dedim ki biz bu çocuğun yanında hiç okumuyoruz.. Okumayı bilmiyor, kitap kültürü yok, kitabı oyuncak sanıyor...

Aslında okuyan bir çiftiz- Önderle ben.. ikimiz de bir kaç haftada bir bi kitap bitiriyoruz.. Ama Ulaş'ın uyanık olduğu zamanı onunla geçirme takıntımız nedeniyle Ulaş bizi kitap okurken çok çok ender ve çok çok kısa süreli süreli görmüştür. Zaten bu süreçlerde de rahat bırakmaz, kitabı yada bizi çekiştirir-di..

Neyse sonunda dedim ki, bizi de görmeli kitap okurken, kitabın oyuncak olmadığını idrak etmeli..

Evet Ulaş'la Önder oynarken aldım kitabımı uzandım koltuğa.. Biraz sonra tıpıştıpış yanıma, ayağımı çekiştirdi, elimi çekiştirdi.. Annecim kitap okuyorum sen de kitabını al gel dedim.. Gitti bir kitap aldı, karşımdaki kanepeye uzandı, açtı kitabını bıdıbıdı okumaya başladı...:)) Velakin hadi gel beraber okuyalım deyince..... Aynı döngü devam etti.. Koltuğun tepesine çıkma, yastık fırlatma, sırtıma atlama faaliyetlerine anında geri döndü...

Bu kitapları mı sevmedi dedik.. Araştırmalar snucu çocukların sevdiği kitaplar bulduk.. Gene aynı..

Ama yılmadık.. Halen devam ediyoruz okuma süreçlerine.. Elbet bir gün o da bize katılacak.. Umut fakirin ekmeği :)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...