bir sürü haller içinde...

7 Mayıs 2013 Salı

hıdırellez

Hep en sevdiğim bayramlardandı hıdırellez.

Gece gece annem, yengem, mahallenin kadınları gül ağacının altına dilek yazmaya çıkmak, dört yol ağzına dileğinin resmini çizmek, ayaklara kramp girinceye kadar oynamak ama en çok ateşin üzerinden hoppidi hoppidi atlamak.

Mahalle çocuğuyduk biz. Belki de son nesildik, halen top oynayacak boş arazi bulunduğu ve çimlere basmanın yasak olmadığı bir zamanın çocuğuyduk.

İstanbul'a geldiğimden beri her sene Ahırkapı'daydık. (Geçen yıl hariç. O kadar devasaydım ki o kalabalıkta ilerlemem mümkün gelmedi. orada doğurursun deyince Önder de üzülerek vazgeçtim gitmekten :( ve bizim mahallenin dört yol ağzına çizdik dileklerimizi :)

Neyse 5 mayısta yine Ahırkapı'daydık. Hıdırellezin yaşanması gereken yerde. Ulaş'ın altını almamız için bize evlerini açan insanların yaşadığı yerde.

Oynadık, izledik... Dileklerimizi gönderdik göğe... Gül ağacı arayamadık, Ulaş'ın uykusu geldi. Davulcuları ve oynayanları izlemekten, müziğe uyup zıplamaktan yoruldu zira...

Şimdi bahar geldi diyemiyoruz belki, küresel ısındık ya.. Baharlar kayıp artık.

Ama olsun...

Her günümüz hızır olsun...

Kapı gıcırtısı bile gereksiz. Oynamaya sebep mi yok....:)) İnadına....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...