bir sürü haller içinde...

19 Haziran 2012 Salı

Şikayetim var

Oldum olası kendi işini kendi yapan, kolay kolay yardım isteyemeyen biri idim. Hamilelik ve doğum sonrası sürecin en sancılı kısmı da bu oldu: bir şeyleri yapamamak. Bazı şeyleri yapmak için birilerine "muhtaç" olmak. Bu biri kocam bile olsa bana "istemek" çok zor geliyordu. Doğumdan sonra da "40 gün" dediler "yap-ma-ya-cak-sın". 40 gün sadece çocuğumla ilgilenecekmişim, ev işi neyin yapmayacakmışım. Benim için bu işleri büyükler yapacaklarmış. İyi hoş. Zaten ilk etapta dikişler sancılar falan izin vermiyordu iş yapmama. Ulaş ağladığında şapşallaşıyordum.


Velhasıl evde birilerinin olması iyi bir şey-di, teoride...



Ama olmuyor işte. Her horoz kendi çöplüğünde ötüyor, ötemediğinde sinir stres yapıyor. Alınan her yardım, insana- ya da topluluğa, ya da ülkeye- taviz olarak geri geliyor. "Yok canım, abarttın" demesin kimse. Farkında olsun veya olmasın bu böyle. Şikayet de değil aslında doğanın gereği bu, işin doğası bu.


Amaaa 40a 2 kalmışken "gırtlağıma kadar" dolmuş vaziyetteyim. Müdahalelere tahammül edemeyen benim, bu kadar uzun süre tahammül edebilmiş olmam bile mucize aslında. Ev içinde sorgusuz sualsiz eşyaların yerlerinin değişmesi/ atılması, temizliğin, yemeğin, düzenin senin yaptığından farklı olması, söylesen de bildiğin okunması, çocuğun yediğine, içtiğine, giydiğine, yıkandığına, uyuduğuna, ağladığına yapılan müdahaleler.... 


Hogg abla gelip bizim evi görse hiç wisperamaz kanaatimce. Misalen çocuk yatakta ağlar ve anne olarak yatağı sallayıp uyutmaya çalışırken birinin koşarak gelmek suretiyle alması, body ile yatırırken altında bir pijama görmek, her yaptığınızın sorgulanması.... 


nasıl atlatılacak, 40 günün sonunda bitecek mi bilmiyorum.  Bu konuda uzman olmasam kucağımdan ağladığı için çocuğun alınması  anneliğimi sorgulamama, kendime güvenimin sarsılmasına bile neden olabilir. 


Normalde sınırları önemser ve insanları kendi sınırlarında tutmayı büyük ölçüde başarırım da bu 40 gün safsatası elimi kolumu bağlamış vaziyette. Sınırlar aşılıyor, evin, benim düzenim, doğrularım eleştiriliyor, değiştiriliyor, bana sorulmadan değişiklikler yapılıyor, ben etkisiz, beceriksiz, yetersiz konumuna itiliyorum. 


Dedim ya "gırtlağıma kadar" dolmuş haldeyim. Ve bir kere sınırlar aşılınca geri dönmek çok  zordur.İnsanlar sınırları hatırlatıldığında hakaret addederler. En azından bu toplumda böyledir. Korkum da bu durumun kalıcı olması. Yoksa 38 gün dayanan 2 gün daha katlanır. Ne olacak değer verdiğiniz birkaç bir şey atılsa, çocuk evin içinde kucakta gezerek uyumaya alışsa, kendi evinizde eşyalarınızı bulamasanız. Geçici sonuçta. 


DİMİ????

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...