bir sürü haller içinde...

10 Haziran 2012 Pazar

başlarken

Değil blog yazmak, okumak bile manasız bir eylem, zaman kaybı görünürdü gözüme. İnsanlar beni, hayatımı neden okumak, bilmek istesindi ki.

Sıradan bir hayattı işte. Sabah kalkıp işe gittiğim, akşam eve geldiğim, hafta sonları oraya buraya gittiğim, herkesinkinden çok da farkı olmayan sıradan bir hayat...

Kim bunları okumak isterdi ve ben kimin sıradan, benimki ile üç aşağı beş yukarı aynı olan hayatını okuyacaktım ki?


Oysa eskiden beri severim yazmayı. Ancak blog mantığına tersim işte. Belki "yazarlık"ı bu kadar ucuzlattığı için, belki de "röntgencilik-teşhircilik" hissi yarattığı için.

Velhasılı kelam 10 ay önce deseler ki blog okuyacaksın, birilerini takip edip, meraklanacaksın, hatta ve hatta yazmaya niyetlenip, başlayacaksın, cevabım "hadi leyyyyyyn" olurdu. Ancak tüm bunlar gerçekleşti. Hem de 10 ay gibi kısa bir sürede -hayatımdaki tüm mucizeler gibi-.

Her şey Ulaş'la başladı. Ulaş içime düştüğünde kafamın, ruhumun, bedenimin karmaşıklığını, benimle benzer şeyler yaşayanları okumakla çözdüm büyük ölçüde. "Normal" hissetmekti belki de amacım. Kendimi kısıtlanmış hissediyordum, bu öfke yaratıyordu bünyemde, bu öfke de suçluluk... İyi bir anne olamayacak mıydım? Yeterince progesteronum yok muydu? Bencil miydim? Benim gibi hisseden var mıydı dünyada? Yoksa herkes yüce annelik duyguları ile sarılmış, sarmalanmış, dünya zevklerinden arınmış, meleğimsi kıvama mı varmıştı?

İşte bu duygular içinde başladı blog okuma maceram. Tabi doğal olarak hamilelik, annelik, bebek blogları ile.

Okudukça ben de yazmalıyım diye düşündüm. Belki benim de bir faydam olur insanlığa?!

Ama kronik pesimist kişiliğim hamilelik günlüğü tarzı şeyler yazmamı engelledi. 9 ay okumakla geçti böylece. Şimdi Ulaş bir aylık olmuşken o dünyaya ben ona -büyük ölçüde- alışmışken, evde oturup, Ulaş'ı uyutmayı becerdiğim anlarda biraz yazalım kendi hallerimizi diye başlamış oluyoruz GE haline.

Hadi bakalım.

1 yorum:

  1. Oğluma nitelikli kitaplar ararken haşır neşir oldum bloglarla. Çoğundan böğ gelse de severek takip ettiklerim de var aralarında. Blog açmamdaki amaç defter tutmaktaki üşengeçliğimdi. Acaip de unutkan olduğum ve fotoğraflarımızın da çoğu güme gittiği için blogda arşivlemek güzel oldu. Belli mi olur oğlumun 18'inde güzel bir yaş günü hediyesi olur belki kitap halinde:)
    Her çocuk birbirinden farklı olsa da ortak tecrüblerden yararlanmak da ayrıca güzel.

    YanıtlaSil

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...