bir sürü haller içinde...

4 Aralık 2015 Cuma

Ulaş'la ilk defa #2

Sinemaya gittik....

Evet hayallerim gerçek oldu.. Gerçi tam anlamıyla oldu diyemeyiz ama çok eğlenceli bir gündü..

Ne zamandır aklımdaydı Ulaş'ı sinemaya götürmek, ama evde bile süre uzayınca sıkılan evladımı sinemada nasıl konsantre edeceğimi bulamıyordum.. Meğer oğlan anasına benzermiş, sinemada ne bulsa izlermiş ;))

TV'de bir reklam dönüyor, Ulaş'ın izlemediği ama bildiği bir çizgi dizinin filmi gelecekmiş.. Anne izleyelim mi bunu dedi.. Anında atladım tabi.. Çocuklarla ilgili mevzularda fırsatçılığa inanırım, fırsatını buldun mu kaçırmayacaksın.. Zira bakınız emzik bırakmadan, cinsel eğitime her konuda fırsatçılığımı konuşturmuşumdur :))

Atladım tabi hemen bu fikre.. Hastalıkmış, orta kulakmış tınmadan kahvaltıyı yapar yapmaz soluğu sinema gişesinde aldık..

Öncesinde -her zamanki gibi- uzun uzun sinema nasıl bir yerdir, neler vardır, ne olur anlattım.. Gittik oturduk, ilk etapta her şey yolundaydı, elinde patlamış mısır takılıyordu.. Film başladı kahkahalar falan, her şey süpper derken, heyecanlı sahneler başladı.. Bizimki ömründe film görmemiş gibi hop oturup hop kalkıyor, çığlıklar (bazen sevinç, bazen heyecan :) zıplamalar, biraz da korku.. İlk yarıyı bitirdik..



İkinci yarıya girmesek mi diye düşündüm bir an ama iyilerin kazandığı kısmı görmesi gerektiğine karar verdim.. Çoğunlukla tek koltukta oturarak yine aynı çığlık ve nidalarla filmi bitirdik..

Evde izlemeyeceği bir film değildi.. Ama muhtemelen evde izlediğinde dikkati daha çok dağılacağı için bu kadar heyecanlanmayacaktı.. Korktu da kimi yerde (gerçi korku unsuru yoktu aslında filmde ama aşırı duygulanım, kazanamama ihtimali korkuttu tosbağyı) Filmden normalde olacağından çok daha fazla etkilendi, ortam etkisi diyebiliriz sanırım buna.. Ama çok da eğlendi (tabi ben de) Ama sonrasında korkular falan olmadı.. (zaten beklemiyordum) İyi oldu, çok çok iyi oldu..




Film iyi miydi?? Animasyon hastası bir insan olarak cidden çıkan hemen her animasyonu izlemişimdir. Ancak bu kadar kötüsüne hiç rastgelmedim.. Görüntüler sahte ve inandırıcılıktan uzaktı.. Hasbelkader oraya yerleşmiş bir dinazorcuk ne kadar inandırıcı olabilir ki.. Bazı görüntüler tamamen mesaj amaçlıydı. Öyküde de pek iş yoktu. Karakterler anlamsız ve sığdı.. Dedim ki içimden aslında bu çocuğa verdiğimiz değer farkı.. Biz halen çocukları insan olarak değil de yaş ağaç olarak görme eğilimdeyiz. O yüzden mütamadiyyen bir eğitme/eğme telaşındayız.. He bence bunu bile saygıyla yapamıyoruz. Çocuktur anlamaz zihniyetiyle böyle sığlıklarda kalıyoruz. Daha sahici yapılamaz mıydı ki o görüntüler? Önemsenmediğinden bence.. Sonuç olarak Ulaş biraz daha büyük olsa, sinemaya sıklıkla giden, başka filmleri de gören bir çocuk olsa bu kadar etkilenmez, küçümserdi kanımca..

Neyse biz eğlendik mi? Ev-vet.. Ben Ulaş'ı izlerken, o da ilk sinema denemiyimini yaşarken çok eğlendik.. Daha iyi filmlerde görüşmek üzere :)) Ayyy hayallerim gerçek oluyor....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...