Tabi bir Martha Stewart değilim.. Haşa Derya Baykal da...
Hehehe öyle bir başladım ki konuya gören de diyecek becerikli bir kadın insanıyla karşı karşıyayız heral... Sümmehaşa... Yok öyle bir şey...
Kesinlikle beceriksizlığin en ön sıralarında kombinem var. Düz bir çizgide kesim yapmak için bile yoğun konsantrasyona ihtiyaç duyuyorum zira :))
Ama fena halde severim kendim bir şeyler yapmayı. Kış gelir örgümü alırım elime (tamam koca kış bir atkı bitiremem ama), eskiden beri böyle basit örgüler, ıvır zıvırlar ve hatta işe yarar kolyeler bileklikler, ayakkabı kutularından dolap düzenleyiciler, hatta küçükken bebeklerime çoraplardan elbiseler yapmışlığım var. (Benim anladığım dıy böyle bir şey yanlış mıyım??); hiçbir zaman kafamda tasarladığım ile elimde oluşan şey birbirleri ile benzeşmemiş olsa da, yapma süreci eğlenceli olduğundan asla pes etmem. Bir de galiba -itiraf edeyim- bir miktar kendini bilmezlik de söz konusu. Gördüğümde, düşündüğümde o kadar basit geliyor ki yaparım yavhu diyorum. Valla cimrilikten değil (Önder'i hala ikna edemedim öyle olmadığına).
Velhasıl Ulaş'ın diş buğdayı konusunda da aynı kendini bilmez ukelalığa giriverdim farkına bile varmadan.
Şimdilerde keçe popüler malumunuz, keçeden dişler yapmak da ne kadar zor olabiilrdi sonuçta di mi?
Zormuş....
Bir haftadır uğraşıyorum(z). Kalıp bulundu, çıktısı alındı, keçeler kesildi, dikildi, elyaflandı, ağız burun dikildi.... Çok kolay di mi??
Ben de gaza geliverdim işte... Yaparım yaa o kadar da zor gözükmüyor dedim...
Sonuç: 
Acınacak hallerdeyim... :))) Hala ukalalık hala ukalalık..
P.S: Diş buğdayı parti detayları çokkk yakında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Teşekkürler....