bir sürü haller içinde...

21 Şubat 2013 Perşembe

gözlemlemece

Yeni bir gözlem değil aslında uzun zamandır gördüğüm bir şey...

En son hiç beklemediğim bir yerde/birinde de rastlayınca yazayım bari dedim.

Eğitim durumu, işyaşamı, kültürel ve entellektüel becerileri, her şeyi bir yana kadın hep aynı bir noktada.

Öğretilmişlik mi, toplumsal beklenti mi??? Bilmiyorum...

Kadının içindeki canavar mı açığa çıkıyor yoksa anne olunca?..

Sadece bize mi has? Tüm dünyada da böyle mi??

Kadın çocuğu öyle bir sahipleniyor ki. Baba dahil kimseye alan bırakmıyor. Çocuğun tüm ihtiyaçlarını kendisi karşılamaya çalışıyor. "Süper anne" moduna giriyor bir anda. Çocuğun tüm sorumluluklarını kendi üstleniyor.

Zaman içinde en yakın yardımcı "baba" kendini dışarda hissettiğinden midir, yoksa basitçe tembellikten mi kadına bırakıyor çocuğu. Tabi nedenselliği doğrusal olarak düşünemeyiz, baba uzaklaştıkça, anne daha fazla giriyor işin içine, annenin etki alanı genişledikçe baba daha bir uzaklaşıyor....

Sorsan en "yardımcı" baba hep "yardımcı". Yüzdeye vursan maksimum %20 sorumluluk alıyor çocukla ilgili konularda.

Yeme, uyku, temizlik, giyim... hep annede. Baba oyun oynuyor. İlerde belki ders falan da. Ama gerisi annenin "işi".

Babanın hakkı "bekarlar geceleri".. Anne evde çocukla. Bir yere de gitse çocukla. Çocuk her daim annenin yanında, yakınında. Herhangi bir nedenle oluşan uzaklık hali, kaygı ve suçluluk kaynağı... Bir rahatlama, dinlenme, oh yok!!

Geçen bir yazı okudum. Baba gece kalkmalı sorusuna cevaplar o kadar komik ki. Benim belli bir sistemim var yarım saatte besleyip, temizleyip uyutuyorum, babasına kalsa sabahı bulur diyor biri.

Belki de kendini önemli, vazgeçilmez hissetme egoizmi...

Önder Ulaş'ı uyutamaz oldu mesela.. Gece karnı tokken uyanır ve Önder uyutmaya giderse daha çok bağırıyor. Sonra dayanamayıp ben gidiyorum ve sakinleşip uyuyor.. Zaten yatıyorsam da kendimi suçlu hissediyorum, bir türlü rahat edemiyorum. Ulaş da beni görmeyi bekliyor, göremeyince öfkeleniyor.

Sonra bir türlü bensiz uyuyamayan bir çocuk haline gelecek endişesi, yorgunluk ve öfke... Zaman da çözüm değil bu konuda. Çünkü zamanla beklentiler daha bir kemikleşecek her taraf için...

Sonra baba velayeti tartışılsın...

Çocuğunu bırakan anneyi ne toplum, ne çocuk, hatta çoğunlukla ne de kendisi affediyor. Babanın uzaklığı ise bir şekilde kabul ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...