bir sürü haller içinde...

8 Şubat 2013 Cuma

gitane unchained :))


Allaaam sonunda. Rüya değil, hayal değil... Sonunda sinema salonunda oturup patlamış mısır kokusu eşliğinde film izledim. Hala inanamıyorum. Gerçek miydi? :)



Film bozulmadı, iptal olmadı, bir kaç teknik arıza umutsuz bakışıma karşın çok uzamadan halloldu, onlar da olmasa zaten hayatta olduğuma inanmazdım.



Sahalara -abartı oldu, gene 1 sene gidemeyiz biz bu gidişle- Tarantino filmiyle dönmenin en büyük handikabı gecenin 2sinde evde olmaktı. Ama ama ama....


Of ne çok özlemişim yavhu. Sinema koltuğunda oturup önümdeki kafalardan ekranı görmeyi... Hiçbir şey ama hiç bir şey yerini tutamıyor o hissin. Orada gördüğüm her fragmanda bu filme gitmeliyim duygusuna kapılıyorum. İstisnasız... :))

Ulaş evde anneanne ve dedesi ile poposunda pireler uçuşur haldeyken, istiklalde sevdiceğimle elele dolaşmak ve kahve içip sinemaya gitmek ayrı bir keyifti her ne kadar salonda yaş sıralamasında ilk beşe girsek, yandaki üniversiteli gençlere biraz tıtıtı'layarak baksak da :)) Her ne kadar heyyy gidi heyyy ben neydim beee psikolojisine girip, bir zamanlar fırtınalar estirirdim mode on olsak da :)) Çok çok çok özlemişim.

Filme gelirsek kısaca Tarantino diyebilirim. Daha ilk sahnede yönetmeni bilmeyen biri de tahmin eder Tarantino'nun imzası müzikleri, görüntüleri ve dahi yazı karakterini :)

Birini sevdiğimde risk almayan bir yapım var. Sevdiğim yazarın tüm kitaplarını okumak, sevdiğim yönetmenin tüm filmleri izlemek gibi bir huyum var. Lakin bazen; her zaman değil ama bazen bir öncekinin devamı hissine engel olamıyorum. Bir tür dejavu hissetmiyorum desem yalan olur. Django'da da aynı şey oldu. Ben bunu daha önce görmüş müydüm??? Öykü başka da olsa. Bu şarkıyı dinlemiş miydim?? Nedense aklım da
Inglourious Basterds'tan çok Kill Bill'e kaydı.

Biraz fazla klasik tarantino idi yani. Ama görsel olarak tatmin eden, keyifli bir öykünün, eğlenceli bir anlatımıydı, Yine... Tarantino tarzı öykücülüğü sevenler için risksiz yani. (ya engelleyemedim kendimi bu cümlede, bilinç altımdan, taa liseden geliyor bu kalıp valla :) Bu arada ben bu Leonardoyu çok hafife almışım yıllarca, yaşlandıkça beğenir oldum -oyunculuğunu :)- Tabi gene Tarantino'nun karikatürizasyonun ve abartısının etkisi yok değil bu hissiyatımda.

Kısacası çok iyi oldu bee.

Her ne kadar, apartmanda meydana gelen ani bir gürültü ile tospik uyanmış da olsa, dolaptaki sütler sağolsun sütünü içip uyumuş. Tabi biz geldiğimizde de hoş geldinize uyanmaması çok kaba olurdu...

Sonuç: uykusuzum. Ama çok çok çok mutluyum.

Yaaaa daha görmek istediğim çok film var. Naapsak??? :))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...