bir sürü haller içinde...

3 Ocak 2019 Perşembe

Yılbaşı- HOhohoh

İki yıldır yılbaşı tatilleri ayarlanabilir olduğundan annemlere gidiyorduk, yılbaşı kutlaması için hem biz rahat ediyorduk, hem Ulaş mutlu oluyordu, hem de hep birlikte oluyorduk. Çok da şahane oluyordu. Bu yıl da ilk plan bu yöndeydi. Pazartesiyi izin alırız gideriz diyorduk. Sonra Ulaş'ı buz pateni sırası geldi, haftasonumuz bağlandı. Ne yapsak, ne etsek, evde yalnız olmak sıkıcı, herkesler uzakta, küçük çocuklar falan (gençlik başka beee :0) Neyse benim evinden çıkmak için kira isteyen anne-babamı cebren ve hile ile kandırdık getirdik. Çok da süper oldu..

Ay tüm ev halkı bir telaş, bir heyecan hazırlandı ki misafire sormayın. Ulaş alış-veriş yaptı, menü hazırladı (menü de fiyat yazarmış diye fiyat bile yazdı da kitap olarak peşin aldı yemek ücretini zirzop)

Çam ağacımızın ışıklarını yaktık, jingle bells açtık, yemeklerimizi, soframızı hazırladık. Zaten 1-2 hafta kadar önce Ulaş ile hazırlamıştık masa süslerimizi :)

Annem ile babamın geleneksel kestane pilavlı tavuğu, bizim gelenekselleşmeye aday yer elmalı, tatlı patatesli fırın kök sebze'miz, mantar, çorba... zengin mi zengin nefis mi nefis keyifli mi keyifli bir sofra.. Bir arada olmanın huzuru. Ve tabi bir yılbaşı klasiği olarak sıcak şarap... Bir de annemle beraber yaptığımız mandalinalı, çikolatalı pasta.. Güzel bir geceydi be..



Sonra tombala, hediyeler, göbekler, kahkahalar..

Benim için yılbaşı demek bu işte.

Ertesi gün de tatilden istifade gitmediğimiz yerlere gidelim, İstanbul'da turist gözüyle gezelim dedik ve önce pierre loti, sonra galata yaptık. Teleferiğe bindik. Ulaş çok mutluydu ama etrafta sadece arap turist olması beni gerdi açıkçası.

İlk günümüz keyifli geçti, yılın kalanı da böyle geçse bana yeter valla. İstediğim çok şey yok arık hayattan, yıllardan. Ben mutluyum varlıklarımla... Bozmasın yeter.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...