bir sürü haller içinde...

18 Mayıs 2017 Perşembe

dilli düdük #12

Doktora tezini vermek üzereyim konuşuyoruz tospikle:
E: hadi Ulaş uyu bir an önce ders çalışacağım.
U: sen uyumayacak mısın? (Yorgunluğum yüzüme vurmuş)
E: hayır annecim ders çalışmam lazım.
U: yajık sanaaa




Tez savunmasına gireceğim, Ulaş'a anlatıyorum.
E: senin porfolyon gibi öğretmenlerime anlatacağım.
U:..... Senin de annen-baban gelecek mi?

Savunma sonrası
E: doktor oldum Ulaş.
U: seninle gurur duyuyorum annee :))

Okula giderken kestirme diye kafenin içinden geçiyoruz. Yaşlı amcalar sabah mesaiye gelmiş oluyorlar ve bizim dilli düdüğe takılıyorlar.
Y.A: şemsiyen çok güzel bana versene
        ayakkabını bana verir misin?
U:....
Dışarı çıkıyoruz surat 5 karış acayip sinirli.
U: yaş niye böyle diyorlar. Çok kızıyorum.
E: kızma annecim seviyorlar seni takılıyorlar.
U: ama niye öyle diyorlar? Demesinler.
E: yaşlılar bazen öyle şakalar yapar.
U: anneannem de yaşlı, İ. Dedem de yaşlı öyle şakalar yapmıyor
     Babaannem de yaşlı, B.dedem de yaşlı onlar da yapmıyor.
     Ben öyle şakadan hoşlanmıyorum.

Uzun süredir üst kattan akan sudan kurtulamadık. İlla bir şey oluyor. Yok kombi patlıyor, yok çamaşır makinesi akıtıyor gına geldi. En son yine artık salondan tepemize şıpır şıpır damlarken. Ulaş isyan etti: ooof evde şemsiye mı açacağız.

Bu aralar pek bir sevgi böceği (ne güzelsin 5 yaş). Sürekli anne çok güzelsin falan.
Bir gün.
U: anne sen bir çocuğun en çok istediği annesin.
E: istediğini yaptım diye öyle diyorsun.
U: hayııır. Siz benim istediğimi yapmasanız da çok seviyorum sizi.

Bir gün: iyi ki benim annem babam olmuşsunuz.

Bir sabah da yanımıza gelmiş maskaralık yapıyor.
İkimize birden sarılıp; ben sizi çok seviyorum, rüyamda gördüm deyip başlıyor rüya anlatmaya.......... Sonunda: hayal gücüm bu benim.

Bir pazar akşamı günümüzü konuşuyoruz.
E: bu gün seni ne mutlu etti?
U: sabah uyandım oh dedim ailece hep birlikteyiz diye.

Bir sabah da gelmiş yanıma zıpır zıpır bir taraftan konuşuyor, bir taraftan tepeme çıkıyor. Perdeyi açtı dışarı bakıyor. Başladı söylenmeye: anneeee kalk, bak herkes çocuğunun elinden tutmuş okula götürüyor.

Bir de fallik dönem tepkileri çıkıyor azar azar.
U: anne ben evlenecek olsam seninle evlenirdim.

Taksiye binmiş iz. Gidiyoruz. Çok bilmiş tosbağ soruyor: biri gideceğimiz yeri söyledi mi?
E: iki tane yetişkin var burada merak etme.
U: hayır 3 yetişkin var.
Biraz sonra: 3 yetişkinden bir cevap verebilir mi, kar mı yağıyor?

Kardeş söylemi pek olmasa da arada bir düşünüyor galiba.
U: anne bak karnında bebek var. Kardeşim olsa oynardım....
Biz hep biz bir çocuk istedik sen geldin ve çok mutluyuz diyoruz ama bizimki düşünmüş taşınmış bir gün geldi: anne başka çocuk yapmak için yeniden evlenmeniz mı gerek?


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...