bir sürü haller içinde...

5 Nisan 2016 Salı

18+18years experience

Geçtiğimiz günlerde bir yaş daha büyüdüm.. Uzun süredir beklediğim travmatik "yaşlanıyorum" algısının bu sefer gelmesini bekliyordum açıkçası ama yine olmadı.. 25 yaşımda "yaşlandım artık" şeklinde kahrolup da 30 ya da 35 yaş krizi yaşamamak da enteresan geliyor açıkçası..

Hep diyorum -ben 30umdan sonra kendimi buldum.. 30umdan sonra kendimi daha mutlu, daha huzurlu, daha güzel, daha akıllı, daha saygın, daha değerli hisseder oldum.. Kendime güvenim, kendime saygım arttı, dünyaya bakışım, ilişkileri algılayışım yumuşadı, insanlara sevgim azalsa da :( (maalesef böyle bir gerçek var),
kendimi koruma refleksim artsa da, yaşama sevgi ve saygım arttı.. Boş boş artık küçük şeylerden üzülmüyorum, minik şeylerden mutluluk çıkarıyorum gibi zensel konuşmalar yapmayacağım.. Hayır halen -yapmayacağım dediğim halde- pek çok şeye pek aşırı sinirleniyorum.. Aptallık halen en büyük sinir kaynağım, bazı insanları görmeye hatta seslerini duymaya tahammül edemiyorum.. Ama kendimi koruma refleksim gelişti işte, eskisi gibi oturduğum yerden kendimi yemek, bırbır söylenmek, küfür etmekten uzaklaştım, anında ortam yada kanal değiştirebiliyorum.. Enteresan bir şekilde sabrım arttı.. Ulaş'tan önce azıcık da kibirle ;), sonraysa büyük bir esefle dilime pelesenk olan "sabır sahip olduğum meziyetlerden biri değil" repliği artık bütünüyle gerçeği yansıtmıyor.. Evet halen istediğim, beklediğim kadar sabırlı değilim ama -özellikle konu Ulaş olduğunda- öncesine oranla çok daha uzun izahatlar verebiliyor, çok daha uzun zaman arıza tepkilere kayıtsız kalabiliyorum.. Bir başka durum da hırsımla ilgili.. Halen kendimle ilgili konularda bitmeyen plan ve prjeler üretsem de, yaptığımı en iyi şekilde yapmaya çalışsam da hırsım da azaldı.. Sinirden kendimi yemiyorum istediğim bir şeyi başaramadığımda, ya da benimle aynı değerde olmadığına inandığım insanların benden yüksek konumda olmalarını dert etmiyorum artık..

1 nisan günü bütün gün düşündüm diyebilirim.. Lisde olmak ister miydim, ya da üniversitede.. O kayıtsızlık tabi ki özlenmeyecek gibi değil, ama sahip olduklarım tüm kişiliğim, kimliğim ve rollerimle o kadar değerli ki, cevabım çok net bir şekilde HAYIR!!! Bütün yaşlarım ve yaşantılarımdır bana bu değerleri kazandıran hepsini çok seviyorum..

Ve çok ilginç bir şekilde kendimi merak eder buluyorum, 40 yaşında nasıl bir insan olacağım, ya da 50 :))

Yüzümdeki kırışıklar, saçlarımdaki beyaz teller, tüm öğrendiklerim ve öğreneceklerimle :)) Yanımdaki tüm değerli kişiler ve bana ekledikleri ile.. Ve dahi artık yanımda olmayan ama çok şeyler, çok keyifli anılar bırakanlarla, tümüyle benim.. Adım attığım toprak (toprak mı ?!), soluduğum hava, tükettiğim kaynakları ile tüm dünya (amanın zene bağlıyorum)..hepsiyle bütünüm, hepsiyle benim.. Bu yüzden yaşlanıyor olmak keyifli, yaş almak güzel, çünkü yaşıyorum.. Çok şükür der gibi :)))

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...