dilli düdük #8

Ulaş son dönemde iyiden iyiye dillendi.. Dilin kuralları ve kelime hazinesi anlamında söylemiyorum bunu.. dil canbazlığı, oyunculuk anlamında söylüyorum.. Durup durup anne sen çok güzelsin diyor mesela.. Anne sen çok güzelsin.. Babası kıyafetimi beğenmedi örneğin, Ulaş güzel olmamış dimi babacım? diyerek yanına yandaş arıyor.. bizim tosbağ duruşunu bozmuyor, hayır annem çok güzel.. Geçen anneannesi geldiğinde de anne sen çok güzelsin anneannem de çok güzel.. diyerek ikimizin de gönlünü alacak kadar da centilmen.. sen daha güzelsin dediğimde de ıı-ıhh ben çirkinim diyip iltifat düzeyini artırmamı bekliyor-ya da çocuğu çirkin diye sevmenin sonucu da olabilir :))

Düğüne gideceğiz. Giyindik süslendik.. Yine iltifatlar iltifatlar.. Ancak bir anda anneannem gibi olmuşsun diye bir söylem.. Allaam yaşlandın mı diyor bu çocuk bana diye dertlenerek.. Niye öyle düşündün? dedim: buj sürmüsün anneannem gibi olmuşsun (annem rujsuz sokağa çıkmazgillerdendir de)

Bu aralar biraz biraz ingilizceyle muhattap ediyorum tospiği.. Sayılar, şarkılar falan.. O da saymaya başladı tabi.. Babaannesi ile merdiven çıkarken merdivenleri sayıyorlar. babaanne ingilizce saysana, bilmiyorum, sen bişey bilmiyosun, git dedem gelsin.

Uzuuun süredir sifonumuz akmakta.. Kendimizce çözümler bulup yaptırmaya eriniyoruz.. Bir gece yine banyodan fısırtılar geliyor.. Ulaş da babasına başladı söylenmeye.. Öff baba, bir yaptıramadın şu sifonu, aman sen de be..

Babasına kanka diyor.. Taksici de babası mı, dayısı mı vs mi anlamadı adam.. Sonra da çok hoşuna gitti.. biz de kanka olalım mı?... dedi.. Ulaş da ses yok... adamcağız yineledi, olalım mı?.. Ulaş çok ciddi: düşünüyorum..

Sabah normalden biraz daha erken gitmem gerekiyor işe.. Hazırlanıyorum.. Tospiş panikledi.. İşe mi gitçen, şimdi mi gitçen.. Evet.. ben ne olacam???

Role-playing'lere eskiden beri bayılır.. Bu ara iyice abarttı.. Sen bebek ol, ben baba olacam diyor.. Tamam.. Yürüyoruz odaya doğru.. Elimi tut bebeğim, asansör var ve ben endişeleniyorum..

Gittiğimiz otel, hemen her sene gitmekle rekor kırdığımız ve tüm personelle ahbap olduğumuz bir yer.. Animasyon müdürünün de oğlu var, Ulaş'tan 1 yaş kadar küçük.. Tüm gün zaten onunla beraber kuduruyor, dükkan onların ya ;) Neyse.. Ulaş'la çok samimi animatörlerden biri Ulaş'ı özel olarak çağırınca gösteriyi izleme zorunda bıraktı tosbağ bizi.. Aslında pek izletmek istemiyorum, malum hem anlayamacağı hem de olumsuz örnek oluşturacak şeyler olabiliyor.. Gittik mecburen kandırır geri getiririm diyorum ama nuh diyor peygamber demiyor oğlan.. Anlata anlata 15 dakika kadar izledik.. Bu süre içinde animasyon müdürü kadın kılığına girmişti ve ben de tanıdın mı emrenin babasını şeklinde ilgi dağıtma, laf kalabalığı yapma ve ürkeceği bir görüntüyü (evet biraz ürkünçtü kendisinin kadın hali) anlamlandırma çabalarındaydım.. NEyse zoruna yukarı çıkardım babasına anlatıyor.. Emyenin babası kıs gibi olmuştu.. ortamdaki geyikler değişik gibi laflar edince 3 yaşındaki oğlum verdi cevabı.. gösteri için öyle

Meraklı minik aldım ilk defa geçen ay.. (çok beğendim bundan sonra da alacağım) uçakta okusun, arıza çıkarmasın sebebi ile.. Labirent ve mantık oyunu var.. Yolun üzerinde de köprüler var.. Çözdü bitti.. Başka yol gösteriyor bana.. Hayır annecim yaptık ya.. (köprüyü göstererek) bu yol da buraya gideeeer..

Tatil bitti, ilk iş günü, evden çıkmaya çalışıyorum ama çok zor.. Tospik de aynı fikirde: işe gitmesen daha iyi olur bence annecim..

Bu aralar çok kibar.. Herkese kolay gelsin, iyi günler diyor.. Oyun oynacağız; benimle oyun oynamak ister misin? resim yapacağız; benimle resim yapmak ister misin? ama hayır cevabını kabul etmiyor.. Bir de, görüşmek üzeresi var ki.. herkese.. taksiciye bile.. Nerede göreceksin bir daha dilli tosbağ :)

Bir de olumlu/olumsuz ikilemeleri çok bu ara: derin mi değil mi? var mı yok mu? geldi mi gelmedi mi? Soruş tarzı da resmen tehdit eder gibi.. Korkutuyor insanı valla.. Gerek de ayrı bir takıntısı şu zamanların. Bir telaş geliyor: Oyun oynamam gerek!!! ???? Peki:))

Kızdırdı beni gönül almaya çalışıyor: annecim seni çok seviyorum, tek seni seviyorum.. çok seviyorum.. baktı babası yanımızda.. tek seni seviyorum tek babamı da seviyorum

Misafir var.. Çok uykusu geldiği halde uyumak istemiyor.. Saçma sapan oyalanıp duruyor. Yattı, çişim geldi diye geri kalktı.. Tepki vermeyeyim diye de bahanesi hazır.. insanın bazen çişi kakası gelebilir

Tatil dönüşü ilk hafta zor geçti.. Bir gün anneannesine sızlanıyor(muş) ağlamaklı bir şekilde: Ben annemi çok özledim, çok seviyorum ben annemi :) Annem de dikkatini dağıtmak iiçn ben de seni, anneni, babanı çok seviyorum demiş... Tospik durmuş durmuş; ama annem beni senden daha çok seviyor.

Bir de kuduzluk.. Sabah tuvalete kalktı. Baktım alarmımın çalmasına daha var, postaladım anneannesine.. Bir süre sonra elinde telefonum buna bir şey oldu diye geldi.. Sen benim telefonumu al. Şarjını bitirene kadar oyun oyna, alarm falan çalmadı tabi.. Bir de sıpa anneannesinin yanına da gitimyor, kendi odasına gidip oynuyor ki rahatsız edilmesin.. Geç kaldığıma mı yanayım, oyuna getirildiğime mi? :))

Uyanık tosbağdan şimdiilik bu kadar..