bir sürü haller içinde...

6 Ağustos 2012 Pazartesi

ben "anne" insanı değil miyim?

"Anne" insanları vardır. Görür görmez tanırsınız. Çocuğuna aşıktır. Hayatı O'dur. Kendini onunla tanımlar. Sanırsınız ki anne olduğu gün doğmuştur. Ne kariyer, ne kişisel gelişim, ne kendini gerçekleştirme... Hepsi boş, hepsi anlamsızdır. Her şey çocuğudur.

"Anne" insanları vardır. Çocuğunun ne istediğini, neye ihtiyacı olduğunu, nesi olduğunu bir bakışı ile anlar.Gak deyince su, guk deyince yemek verir. Neresinin ağrıdığını, neden ağladığını şıppadanak anlar.

"Anne" insanları vardır. Geniş ve rahattırlar. Çocuğun sorunlarını çözer, yeni sorunlar kurgulamazlar. Kaygılarını yansıtmaz, olmayacak yere kaygılanmazlar.

"Anne" insanları vardır. Acıkmaz, susamaz, uyumaz, yorulmaz.

Hamilelikle, bebeğin rahme inişi ile iner kadına "anne" hali ve kalır ömrünün sonuna dek.

"Anne" insanları vardır, vardır elbette ben değilim galiba.


Öncelikle hayatımın büyük bölümü Ulaş olsa da tamamen hayatım değil. Annelik dışında meziyet ve meşguliyetlerim de var. Ulaş'la oynamak, bana gülmesi, agulaması çok keyifli de olsa, "uyusun da bir şeyler okuyayım, yazayım" diye sıklıkla, "sıkıldım, işe dönsem" diye de zaman zaman düşünmekteyim.

Ağlamasından ne istediğini anlamıyorum, anlamıyorum işte. "Saati geldi acıktı heralde, mıçtı altını temizleyeyim" diyorum. Bunlar dışında yani emdikten ve altı temizlendikten sonra ağlamasına hiçbir anlam veremiyorum. Evin içinde kucak kucağa geziyoruz ağlaması geçene kadar. Zavallı evladım da bir yandan öfkeli, bir yandan çaresiz bakışlarla anasını süzüyor ve sonunda susuyor.

Acıkıyorum, susuzluktan öleceğimi sanıyorum ve en beteri sabah şekeri oğlum sabahın köründe ful neşe, oyun oynamak isterken bendeniz mahmur yavrucağı uyutmaya çalışıyorum.

Ben anne insanı değilim, değilim o kesin de en beteri kronik pesimist, hatta paranoyak hallerim.

Hamileyken de böyleydi -gerçi kendimi bildim bileli böyleydi ama- önce düşük olur mu endişesi, ardından kromozomal bir problem olur mu, akıl sağlığı yerinde olur mu, kafası küçük mikrosafali mi, aman tourret diye de bir hastalık var, falan filan... Uykularımı kaçıranlar listesi bitmez yani.

Sonunda eli, kolu, bacağı, -görünüşe göre- aklı yerinde bir çocuk doğurmuş olsam da uykularım yerine gelmedi.

Nerede olumsuz ne okusam, ne görsem, ne duysam aklımda. Hayır bir de bunlara uygun bir mesleğim ve alanım var. Sınava girecem acıkın DSM okuyayım dedim, kafası şimdi normal büyüyor ama durursa, ya karşı gelme-karşı durma geliştirirse, Tanrım şizofren olursa...

Son dönem favori topiğim ise "bıngııldak". Kapandı mı, kapanırsa ne olur, vıdıvıdıvıdıvıdı..... Uyuyamıyorum gecelerdir. Doktora gidip, hele ki 3. ay kontrolüne 10 gün kalmışken, paranoyaklığımı tescillemek de istemiyorum. Öyle evde kendi kendime acı çekiyorum.

Sanırım bir yandan da hiçbir şey olmadığını, her şeyin yolunda olduğunu, oğlumun gayet normal geliştiğini içten içe biliyorum da bu yüzden doktora gitmiyorum.

Peki buraya nasıl geldim? Yani bıngıldağının kapanmış, kapanıyor olabileceğine. Şöyle izah edeyim: Efenim Ulaş'a ilk ay götürdüğümüz doktorun önerisi ile D vitamininden her gün 4 hatta 5 damla veriyordum (birkaç defa 6 bile kaçtı).

Son zamanlarda sevgili oğlum kuduz gibi köpürerek tükürükler çıkarıp (tamam baktım normalmiş) omzumu, elimi, parmağımı, kendini ve kimi yakalarsa ısırmaya çalışır gibi saldırdığından, bir de üstüne bir kaç gün ardarda huysuzlukta tavan yaptığından tamam dedim diş çıkarıyor.

Peki buradan bıngıldağa nasıl geldim? Serbest çağrışımda rekortmen olan bendeniz diş ilen bıngıldağı birbirine bağlayıp D vitaminine suçu atıp bıngıldağı mı kapanıyor kabuslarına uyumaya başladım. Bir şey değil dokunamıyorum da kendisine. Yani dokunup kapanıyor mu bakamıyorum. Hayır dokunsam ne olacak ne anlayacağım ki.

Sonuç olarak ben "anne" insanı değilim. Olamayacağım da korkarım.

Ulaş'çım kusura bakma bebeğem sana da böylesi denk geldi işte.Umarım alışırsın büyüdükçe...

3 yorum:

  1. oncelikle kendimize bu kadar haksizlik etmesek lutfen elcin hanim :)) annelik olgusu tamamen deneyim ve ic guduyle gelisiyor bunu goz ardi etmeyelim. Gunden gune nasil hersey daha mukemmel bir hal alacak ; emin olun.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umuyorum öyle olur. Çok teşekkür ederim.

      Sil
  2. bence tam anne insanı olmuşsun daha ne olacakki
    bende 1. kızımın bıngıldağına dokunmaya çok korkuyordum dokunmanın hiç zararı yokmuş 2.de alıştım

    YanıtlaSil

Teşekkürler....

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...